"Bir yazarın yazmadığı tek şey, kendi cenaze ilanıdır. Onu da başkaları halleder, merak etmeyin." – Mark Twain"

Günden geceye ağıt

Yeni bir gün doğumunun sancısını çekerken İstanbul /

yazı resim

Zil zurna sarhoş,
adsız çıkmazında işedi burıya işyen ibnedir !*? yazılı apartmanın duvarına.
Eceli gelen köpek, Cihangir'de bir cami duvarına eceli geldiğinden olsa?
Her şeyden bi haber uyurken, kırık dökük yatağında çingene gözlü çocuk.
Kulağını hem üfledi, hem dişledi fare.
Sırf o çocuğun kulakları kendininkinden daha kepçe diye.
Gece konmuş kondunun- tahta tuvaletini mesken tutmuş iki salyangoz-
en sehvetli sevişmelerinde yeni bir gece yarısı, salya sümük içinde.
Boya sarısı saçlı fahişe, dişler kankırmızı rujlu dudaklarını,
demir karyolanın gıcırtı senfonisi ve üstündeki adamın çoktan saymayı bıraktığı geliş gidişleri eşliğinde.
Bir tinerci arnavut kaldırımlı sokak arasında ölürken,
bir bebek rüyasında meleklerin çizdiği mutluluğun en güzel resmini görür.
Yeni bir gün doğumunun sancısını çekerken İstanbul
Taze mezarında bir adam ağlar kendi ölümüne

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön