Günün Hakkı!

Radyoda birgün bir şarkı dinledim. Ama sadece dinlememişim galiba...

yazı resim

Rütin bir akşam üstü...Günün sıkıntısını,tüm anlamsız yoğunluğunu bir kenara bırakıp

radyoyu açıyorum.Radyoda o meşhur bayan vokal icra ediyor sanatını.Diyor ki:

'gel sen bugünün hakkını ver;yarını yarın düşünsün'

Hayretler içinde kalıyorum o an.Ve daha öncede dinlediğim bu şarkının bu bölümüne

dikkat etmediğim için kızıyorum kendime.Şarkıcının bu sözü bu kadar rahat

ve kendinden emin söyleyişide hayretimi kat kat artırıyor.

Nasıl yani 'gel sen bügünün hakkını ver'?Duyduğum an beyin dumurları yaşadığım

bu sözde neyin nesi,gayesi nedir,sadece öylesine bir şarkı mıdır

tüm güzellikleri,doğallıkları,insanlıkları bir çöp arabası gibi yutan popülist kültüre

bir armağan mıdır,yoksa sanat mı,yani demek istediğim, merak ettiğim biz

bugünün hakkını 'ye-iç-sıç diyalektiği' doğrultusunda mı verelim?

Bu hayatı yorumlama ve anlama çabamıza bir serseniz, hokkalı bir küfür mü?

Çekilen acılara,verilen bedellere,emeklere

'amaaaan bu dünyayı sen mi kutaracan be Selo' deyip duyarsızlaşalım mı?

Bu atlantis misali kalan bu son güzellikleri de kurban mı edelim yalanlara?

Bu söz öyle bir söz ki hem eğitici hem öğretici.BRAVO!

Hak hukuk kalmadı bu dünyada!Çark bir sekilde dönüyorken

bizim belkide bu beyhude çabalarımız; yeryüzüne cenneti indireceğiz diyenlerin

bile hayal gücünü zorluyor. O kadar ütopik yani,o kadar...

Gördüğüm,duyduğum,bildiğim en göreceli kavram olan bu hayat;bana kahır olurken

ona neden cennet olmasınki.

Yarınıda yarın düşünmüyor sanatkar hanım.O kadar pişkinki o yarın;

pat diye geliyor ve sana masa altından çomak gösteriyor.Tüm idealleri,güzellikleri,

huzuru,mutluluğu iki parmağının arasında saklıyor.

Anlayacağınız hayat bize iyi kazık atıyor...

Başa Dön