Erguvan dalında üşüyen akşam
Ayak seslerinden bilinir nisan
Baharı nigarla anlatan makam
Gönül sayfasıdır aşka aşiyan.
Dal verir düşünce cümle içinde
Filizleri dal ucunda gülümser
İnsan ki değişmez burada Çin’de
Birazcık güler yüz ve ilgi ister.
Dört kitap dört suret aynı cevherden
Yer yüzü insana sath-ı imtihan.
Ehli dile öğüt her peygamberden
Kibirsiz hilafsız yaşa her zaman.
Gam demi bir zaman döner devrana
Fersude anların gonca gül olur
Eşkıya hükümdar değil cihana
Her zalim ahiri yerle bir olur.
Hurufat düz durur söz dölek basar
Ehli dil hâl bilir değmez hatıra
Doksan dokuz ismin birisi basar
Gönüldeki mana sığmaz satıra.
Mevsimler ahenkle gelir ve gider
Yaz güzü müjdeler kışsa baharı
Güledir şiirler her dem her seher
Yâr iklimi alır serdeki harı
Aynı şeyi söyler kırklar yediler
Erguvan dalları muştu renginde
En albenili ay nisan dediler
Ölüm ki baharın som ahenginde
Yükseklerden bakma hayat enginde.
Üşür harfler üşür ve cümle donar
Harflere nizamat verir mürettip.
Bir şiir yazılır tam çatlarken nar
Neden değil acep insanlar tek tip…
Ankara,03.02.2011 İ.K