hazmedemiyorum gece yarıları uykumu bölüp de
içten ağlamalarımı...
Utanıyorum boyun büküp dolaşmaktan
Ve kaçıyorum birer birer :
Anadan, kardaş’ dan, yar’ dan ve tüm insanlardan
Ne gülmeye gücüm yeter,
Ne bir iki laf çıkar ağzımdan
Bir ağlıyorum ,İnsanın uyuduğu saatlerde saklıdan .
Oysa ;ne hayallerle sulamıştım gençlik denen çınarı
Oysa ; şu yalan dünyada ne umutlarım vardı .
Şimdi dakikaları sayıyor yüreğim
gündüzleri ağlıyor.
Çekilmez bir gam var bende bağrım kanıyor.
Bir fırsatını bulsam kaçacağım buralardan
Ve bir silahım olsaydı ;
vururdum kendimi alnımın tam ortasından .
Ne bu şehirde gözüm var ,
Ne bu semti özlüyorum.
Ben her gece u saatlerde ölüp, ölüp diriliyorum
Resimlere yansıyor sahte gülüşlerim
Şu mavallaşmış alemde,
Dört bir tarafı herzeleşmiş bu dünyada
melcemi kaybettim.
Şimdi sınır koyuyorum yaşıma;
Ve gönül, sen doğarken bahtsız doğmuşsun :Aldırma !...
Sükuta büründü yüreğim
Yıllar geçip gidiyor ya ben hala kaldığım yerdeyim.
Ne mümkün bir adım yol kat etmek
ve ne mümkün ; beni yar’ sız koyan felek !
söyle, yakışır mı bana seni affetmek ?
Biteviye umutsuzluklarıma durak olmuyor
Her lahzada doluyor gözlerim
Hala hatırımdan çıkmamış ; ben çocukken de gülmezdim.
Hazmedemiyorum işte hazmedemiyorum
Bayramlarda çekilip de bir köşeye saatlerce ağlamayı hazmedemiyorum.
Gülüp geçiyor dostlar bana
Dostlar ; dost olamıyor bana.
Sel gibi akıp gidiyor çileler
Ve sel gibi boşalıyor göz yaşlarım
Hazmedemesem de ağlarım .
Felaketi bu olsa gerek umutsuzluğun
Doğmasaydım ; belki daha mutlu olurdum .
Şimdi neyime benim deli sevdalar
Ben acılar imparatoruyum Çelebi’ yim
Bu yürek hem hazmedemez, hem ağlar ...
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
08 Mayıs 1999 (23:40) Kayalar