Hendek Savaşı'na dair rivayetler hadislerden alınmıştır. Ancak, bu rivayetlerin hepsi uydurmadır. Savaşın temelleri yanlış bir şekilde anlatılmaktadır. Bu hendekler Müslümanlar tarafından değil, münafıklar ve müşrikler tarafından kazılmıştır. Münafıklar ve müşrikler, bu hendekleri kazarak, hem Müslümanları savaşmaya çekmeyi, hem de aralarındaki düşmanlıkları kışkırtmayı amaçlamışlardır. Bir diğer dikkat çeken husus, Hendek sahiplerinin Kur'an'da lanetlenmiş olduğudur. Buruc Suresi'nde, "O hendek sahiplerine lanet edildi." (Buruc, 4) şeklinde bir ayet yer almaktadır. Bu ayetin, Hendek Savaşı'ndan sonra inmiş olması durumunda, hendek kazmayı Müslümanların gerçekleştirdiği iddiasını çürütmektedir. Öncesinde indirilmesi durumundaysa Nebimiz Muhammed hendek kazılması talebini reddederdi. Zira, eğer Müslümanlar hendek kazmış olsalardı, bu durumda lanetlenecek olmaları gerekirdi. İslam'da savaş, yalnızca dinin savunulması ve adaletin tecelli etmesi amacıyla yapılır. Müslümanların savaşma amacı, bir toplumda zulmü engellemek ve dinlerini özgürce yaşama hakkını elde etmektir. Hendek kazmak, öldürmek ve savaşmak, İslamın öğretileriyle örtüşmeyen eylemlerdir. Müslümanlar, dinlerini savunmak ve barışı sağlamak için mücadele ederler. Bu nedenle, hendek kazma eylemi, İslami öğretilerle çelişen bir davranıştır.
Hendekler, sadece tarihi bir olay olarak kalmamış, günümüzde de farklı şekillerde kullanılmaktadır. 2015-2016 yıllarında Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan hendek kazma olayları, bazı terörist grupların sivillere zarar vermesiyle sonuçlanmıştır. Bu durum, hendeklerin güvensizlik yaratma, halkı savaş ortamına çekme ve toplumda kaos oluşturma amacıyla kullanıldığını göstermektedir. Hendekler, aslında bir savunma değil, halkı savaşa sokmayı amaçlayan bir tuzak olarak kullanılmaktadır.
İslamın temel öğretilerine göre, Müslümanların amacı savaşmak değil, dinlerini savunmak ve barışı sağlamaktır. Bu bağlamda, hendeklerin kazılmasının, Müslümanlar değil, münafıklar ve müşrikler tarafından gerçekleştirilmiş olduğu söylenebilir. Bu kişiler, kendi çıkarları doğrultusunda tuzaklar kurarak, hem Müslümanlar arasında düşmanlık oluşturmayı hem de savaşı kışkırtmayı amaçlamışlardır.
Sonuç olarak, hendekler yalnızca tarihi bir olayın ötesinde, toplumlarda güvensizlik ve kargaşa oluşturmaya yönelik bir sembol olarak karşımıza çıkmaktadır. İslamın savunma anlayışı, sadece savaşla değil, barış ve adaletle de şekillenmiş olup, hendekler gibi eylemler, İslami öğretilerle çelişen hareketler olarak kabul edilebilir.
