Hiçlik Ormanı

yazı resim

odamdaki kimsesizliğin kasvetli ve nemli havasınından kurtulmak istiyordum.
istediğim tek şey buydu.
odamın taze bahar havası ile dolması
pencereyi açtım
ama içeri giren şehrin kalabalık yalnızlıklarının
is kokan arkadaşlıklarıydı
kapadım pencereyi çıktım dışarı
kendimi büyük bir oyunun küçük bir figüranı gibi hissettim
sokak lambaları
sahne spotları gibi geliyordu

sonra birden tüm spotların üzerime yöneldiğini hissettim
ay bile ışıklarını bana doğru gönderiyordu
koca bir sahnedeymişim gibi hissetim
sanki benim rolümü oynama zamanım gelmişti
tüm binanlar
tüm binalardaki yaşayanlar
ağaçlar
kuşlar
gökyüzündeki yıldızlar
herşey ve herkes bir seyirciye dönüşmüştü
benden rolümü yapmamı istiyorlardı
oysa ben ne söyleyeceğimi
ne yapacağımı unutmuştum
herkes bana bakıyordu
ben ise oracıkta duruyordum
...
rolünü unutan bir figüran ne kadar önemli ise
koskaca bir tyatro oyununda
benim rolümü unutmam da o kadar önemli oldu bu hayat oyununda
yani hiç bir şey değiştirmezdi
değiştirmedi de
oyun devam etti.
üzerimdeki spot ışıkları dağıldı
insanlar bakışlarını ve dikkatlerini başka bir yöne çevirdi
ben ise oracıkta kala kaldım
tek bir sözü olup
o sözüde söyleyememiş biri olarak
kala kaldım
artık bu oyunda oynayacak bir rolüm kalmamıştı
kalsada benim aklımda o role dair bir şey kalmamıştı
unutmuştum herşeyi
yolunu kaybetmiş biri olarak
hiçliğin karma karışık uzun ağaçlı ormanına girdim
ağaçların köklerini sarmaşıklar
ormanın zeminini eğerti otları sarmıştı
nereye gittiğimi bilmeden gezindim durdum
nerede olduğumu bilmiyordum ama
kayboldum da denilemez
çünkü kaybolmak nereye gittiğini bilenlerin yapabileceği birşey
ben nereye gittiğimi bile bilmiyordum
öylesine dolaşıyordum
öylesine yaşıyordum.
...
sonra
sonrasını yaşayıp göreceğim

Başa Dön