"Her yazma eylemi, aslında okurun sabrını test etme eylemidir. Çoğu zaman da yazanınkini." – Umberto Eco"

Hikâye

“Bir hikâye yazıyordum. kahramanı sendin bu hikâyenin. Zamanı üç boyutuyla kuşatıyordu güzelliğin. Ben çaresiz kalemim kaditti. Oysa sen, alabildiğine albenili, alabildiğine kayıtsızdın...”

yazı resimYZ

Bir efsane kadar gizemliydin,
Bir gül kadar alımlı,
Ve ismin gibi güzeldin,
Gülüşün gül kokuyordu.
Güneş seni gördüğü için mutluydu.
Ben güzelliğini destanlaştırıyordum yüreğimde.
Gülüşün iz bırakıyordu can evimde.
Yüreğimi yaralıyordu kirpiklerin.
Yüreğimden sen sızıyordun kan yerine.
Seni gördüğüm her anı kutsal biliyordum.
Güzelliğini görüyordum bütün güllerin renginde.
Sonra bir şiir oluyordun, sevda üstüne aşk üstüne.
Ben, aşkın özsuyunu içiyordum,
Elâ gözlerinden.
Sen yine öyle güzel, öyle alımlı, öyle kayıtsız duruyordun...
Her saniye, her salise yüreğimde sen vuruyordun...
Bir gül gibi seviyordum seni,
Zemheride sensizlikten üşüyordum.
Ben mevsimleri şaşırdım senin yüzünden.
Beş mevsim cemre diye yüreğime sen düşüyordun...

KİTAP İZLERİ

Kaplanın Sırtında: İstibdat ve Hürriyet

Zülfü Livaneli

Kaplanın Gözünden İktidar: Livaneli’den II. Abdülhamid’e Cesur Bir Bakış Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının usta kalemi Zülfü Livaneli, son romanı "Kaplanın Sırtında: İstibdat ve Hürriyet"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön