"Yazmak, bir nevi intihar etmek gibidir; sadece intihar etmeyi beceremeyenlerin yaptığı bir şey." - Charles Bukowski"

İnat

Kuş uçmaz kervan geçmez olmuş düşlerimden. / Düşlerimi üç otuza, 40 haramilere satmışım.

yazı resim

Hep beklemişim.
Hayat bir bekleme salonuymuş.
Farketmemişim.
Bekleyişin pezevengi, bekleme salonları
Anne karnında bebeğe doğumu ,
geceye sabahı ,
sevene sevilmeyi,
bir durakta kaçırılmış, kimbilir kaçıncı otobüsü ?
Eski puslu bir istasyonda hiç gelmeyecek bir treni,
dönmeyeceğini bile bile o saatin altında seni peşkeş çekmiş.
Hayat bir bekleme salonuymuş.
Beklemişim.
Bekleme salonlarına en ağır bedelleri ödemişim.
En güzel yaşlarımı bekleme salonlarında yirtirmişim.
Zamandan prangalar vurulmuş ayaklarıma,
geçmek bilmez saatlerden kelepçeler kollarımda,
ateş almış kanım, önce damarlarım kavrulmuş sonra içinde kanım.
Yanmışım yine de beklemişim..
Kuş uçmaz kervan geçmez olmuş düşlerimden.
Düşlerimi üç otuza, 40 haramilere satmışım.
Hayal gemilerimle ben,
mehtaba karşı demir atacakken,
tam kız kulesinin önünde batmışım..
Bir balık yemiş gözlerimi.
Midyeden tokalar takıp başıma bir deniz atına binmişim.
Elimde bir kılıç balığı, sekiz kollu ahtopotlarla savaşmışım.
Terkesine atmak isterken seni atımın,
beklediğimi beklediğimi hatırlamışım.
Boğulmuş en derinlerde, karanlıklarda yakamoz prensi olmuşum.
Hep beklemişim.
Gün olmuş,
kızmış kafam.
Ölüm gelmiş.
Bekleyişin pezevengi, bekleme salonlarına inat,
ölüp gitmişim.

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön