İnsan ve Bilim: Gerçek İhtiyaç ve İbadet Üzerine Bir Düşünce

Günümüz dünyasında bilim ve teknoloji, insan yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Elektrik ampulü, insanlığın hayatını dönüştüren buluşlardan sadece birisidir. Ancak bu tür icatların ne kadar önemli olduğu konusunda bir yanlış anlaşılma vardır. Edisonun ampulü icat etmesi, insanlara ışık sağlamak adına büyük bir adım olmuştur. Fakat asıl aydınlatıcı olan şey, ampulün kaynağı ve doğanın sunduğu nimetlerdir. İnsanlar, bilimin başarılarını kutlarken bazen doğanın, evrenin ve yaratılışın kaynağı üzerinde düşünmekten uzaklaşırlar. Oysa ampulü yapan insandır; ama onun varlığını sürdüren enerji, bir yaratıcı kudretin eseridir.

yazı resimYZ

Günümüz dünyasında bilim ve teknoloji, insan yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Elektrik ampulü, insanlığın hayatını dönüştüren buluşlardan sadece birisidir. Ancak bu tür icatların ne kadar önemli olduğu konusunda bir yanlış anlaşılma vardır. Edisonun ampulü icat etmesi, insanlara ışık sağlamak adına büyük bir adım olmuştur. Fakat asıl aydınlatıcı olan şey, ampulün kaynağı ve doğanın sunduğu nimetlerdir. İnsanlar, bilimin başarılarını kutlarken bazen doğanın, evrenin ve yaratılışın kaynağı üzerinde düşünmekten uzaklaşırlar. Oysa ampulü yapan insandır; ama onun varlığını sürdüren enerji, bir yaratıcı kudretin eseridir.
Ampul, güneşin ışığının yerine geçemez. Güneş, milyonlarca yıl boyunca dünyamıza ışık ve enerji göndererek yaşamın devamını sağlamaktadır. Ampulün ışığı, bir insan icadı olabilir, fakat gerçekte hayatın kaynağı, Allahın yaratması ve evrenin düzenidir. Yirmi dört saat boyunca bizlere nimet veren güneşin varlığı, oksijenin kaynağı ve dünyanın yaşam için elverişli şartları, Allahın kudretinin açık bir göstergesidir. Bu nedenle, bir insan icadı olan ampulün başarısı elbette takdir edilebilir, ancak asıl hayranlık duyulması gereken şey, evrendeki düzenin, doğanın, güneşin ve yaşamın kaynağı olan Yaratıcıdır. Kuran-ı Kerimde Allah, insanlara nimetlerini hatırlatarak onları şükretmeye davet eder. İbrahim Suresi 34. Ayet'te şöyle buyurulmaktadır: Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. İnsanlar, Allahın sunduğu bu sayısız nimeti takdir etmek yerine, bazen küçük icatları ve yenilikleri öne çıkararak bunlara hayran kalabiliyorlar. Halbuki dünyadaki her şeyin gerçek sahibi ve her şeyin yaratıcısı Allahtır.
İnsanın bu dünyadaki esas amacı, bilimin ya da teknolojinin zirvelerine ulaşmak değil, Allaha ibadet etmektir. Zâriyât Suresi 56. Ayet'te Allah şöyle buyurur: Ben, cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım. Bu ayet, insanın yaratılış amacını açıkça belirtmektedir. Yaratılışın nihai amacı, insanın Allaha ibadet etmesi ve ona kulluk etmesidir. Tüm nimetlerin kaynağı Allahtır, bu nedenle insanın yapması gereken şey, Allahın nimetlerine şükretmek ve ona teslim olmaktır. Bilim ve teknoloji, insanın bu dünyadaki hayatını kolaylaştırmak için bir araçtır, fakat asıl gerçek, her şeyin yaratıcısı ve sahibi olan Allaha yönelmek, onun emirlerine uymaktır.
Bilim ve teknoloji, insanlara büyük kolaylıklar sağlasa da, bunların gerçek kaynağı üzerinde düşünmek ve en büyük nimetin Allahın kudreti olduğunu unutmamak gerekir. Ampul gibi insan icatları önemli olsa da, bu icatların doğadaki yeri, güneşin ışığı ve Allahın yarattığı düzenle karşılaştırıldığında sadece bir yansıma olduğunu görmeliyiz. Allahın nimetlerini saymaya çalışmak, insanın nankörlüğünü ve zalimliğini gösterir. Gerçek olarak şükredilmesi gereken şey, Allahın insana sunduğu hayat, ışık, oksijen ve her türlü nimettir. O halde bilimsel buluşlardan öte, insanın yaratılış amacına uygun bir şekilde yaşamaya ve Allaha kulluk etmeye odaklanması gerekir.

Başa Dön