Sahipsiz bıraktığımı düşündüğüm anlarım var elbet.
Sahibini beklediğim anlar…
Sahibini bekleyen anların, konuşacakları şeyler.
Var elbet!O kadar çok şey var ki sakladığım…
Beklenilenlerin gölgesine sığınıp ertelediğim o kadar çok şeyim var ki…
Hayır bilmezsin sevgilim…Bildiğini sanırsın ve öyle yaşarsın ama bilmezsin….Neyi sakladığımı bilmezsin.Ve tabi bende bilmem neyi sakladığını…
Saklanılanlardan sadece biri bu belki de…Doğum gününü yanında paylaşacağım zaman.Neyi ,nasıl yaşayacağımız bize bırakılmadı.Kondu önümüze bir senaryo haydi oynayın denildi…Biz de oynuyoruz işte.
Mumlar üflenecek, pasta kesilecek, bir yaş daha büyüyeceksin.Geçen zamanda yanında olanlar belki olmayacak, geçen zamanda yanında olmayanlar belki yanında olacak…Ve belki gün gelecek başka mumlarda yanında olanlar yerine başkaları olacak…Garantisi yok hiçbir şeyin sevgilim…
Yaşının bile garantisi yok!
Her neyse işte…Bilindik şeyler bunlar.Bilinmedik şeylerin koynuna saklanıyoruz zaten.Buraya kadar öyle geçmedi mi ömür dediğimiz şey?
Senaryonla kesişti senaryom ve düştüm yanına.Paylaştığımız şeylerin koynunda ,paylaşamadıklarımızın ömrü ne kadar bilemem.Olmam gereken yerde olması gereni yaşıyoruz şimdi ikimiz…Belki günün birinde bedellerini ödemek üzere…
Her ne olursa olsun, yanında mutluluğunu paylaşacak güzel insanlar hep olsun.Senaryon nasıl devam ederse etsin sonu hep güzel olsun.Mumları üflediğin tüm zamanlarda yanında olmayanlar acıtacaksa bile içini, yanında olanların sevinciyle dolsun yüreğin.
İyi ki doğdun…
İyi ki senaryomdasın…
İyi ki…
Nice güzel yıllara sevgilim.