Kaçsam Bırakıp...

Ya üzerime yapışıp kalmış bir eskimişlikten, bir bitmeyen hikayeden kaçtıysam?

yazı resimYZ

Her zaman bahsedilen seyahatlarden birisiydi işte. Bir gün gelecek gideceğim, bir gün gelecek kaçacağım her bir şeyden adını, hayatımın içerisine yazdıran..

Ve gün geldi.

Şimdi bir başka ülkenin sokaklarında avutuyorum kendimi.

Şimdi bir başka ülkenin ufkuna dalmakta gözlerim.

Haklılığımı arttırdırkça yaşadıklarım, evet diyorum doğrusu buydu ve yaptım. Hatta devam edeceğim yoluma, aramaya henüz bulamadığım her şeyi...

Her kendini bilenin dediği o cümleye rağmen, devam edeceğim...

"Git nereye gidersen git hep aynı şeyi bulacaksın karşında! Çünkü hep kendini de götürüyorsun yanında...

Her şeyden kaçsan da kendinden kaçamazsın. Asla!!"

Peki kaçamıyorum ama kaçtığım ben değilsem ya.

Ya üzerime yapışıp kalmış bir eskimişlikten, bir bitmeyen hikayeden kaçtıysam.

Ya aradığım daha şeffafça bakmaksa içeriye.

Ya aradığım ben değilsem, aradığım yeni bir bense hani en içeride, gelişmeden bekleyen bir cenin gibi kalakalmış birisiyse...

O zaman ne olacak cevabınız?Haydi , o iflah olmaz klişeciler, bitmeyen hayal kırıklıklarından beslenenler, haydi o cesaretsiz yaşamlarını haykırmaktan çekinenler!!!

Haydi söyleyin bana; şimdi geri mi dönmek vakti?

Tam başlamışken yeni bir hikayeye, tam dinlerken sakince öten kuşun sesini, tam hatırlamaya başlamışken gökyüzünün renklerle sevişen o binlerce yüzünü...

Ve duymaya başlamışken her şeyi aslında kim ve neden bu halde olduğumu fısıldayan o küçük sesten.

Hiç bir dost avuntusu, hiç bir hastalıklı sevgi, hiç bir beklentili özlemler bütünü olmadan, dünyaya ait hissetmek kendini ve alabildiğince ben demek.. Alabildiğince ben, ben, ben!!!

Zaman geçerken üzülmemek , bilerek ayakta olduğunu hissetmek, sonunu bilmeden ama neden olduğunu bilerek yaşamak , dilsiz kaldığın bu şehirde..

Sokaklar aynı, akşamlar aynı, kalabalık meydanlardaki insanlar aynı, küçük bir kahvede aldığın notlar, dinlediğin şarkılar , andığın geçmiş hep aynı....

Biri bana anlatsın yeni ile aynını farkını. Biri bana anlatsın.

Aynı olan mı daha yenilenebilir, yoksa yeni olan her şey mi bir gün aynılaşabilir?

Ne zaman değişir anlamı, ne zaman geçer birinden diğerine?

Hangisi daha berbat hisettirir insana?Hangisi?

Hala anlamak zor geliyor biliyorum , her şeyi anlamlandıranla her şeyin içini boşaltanın aynı olduğunu anlamak zor geliyor... Bu nedenle aramıyorum kendimi, her şeyi anlamlandıran ben iken suçlamıyorum, nerede! demiyorum artık..

Sadece yeni bir ben yaratıyorum; yine küllerimden, yine benden, bir yerlerde bekleyen,
henüz açılmamış bir hediye benden; yine bana, hissettiğim ama beklettiğim bir ben daha...

Üzerimde sinmişliği var geldiğim toprakların.. Ondandır alışamam kolayca, ondandır şikayetim yalnızlıktan..
Oysa uykular rüyalarla bağlandıkça hatırladım, orada da aynıydım.Orada da yalnız, orada da beklemeye alınmış yaşamlarla doldurduğum kocaman bir boşluktu hayatım...

Oysa şimdi biraz hayal kırıklığı, biraz yalnızlık belki, ama içim rahat kaçmaktan çok artık kaçmamaktan dolayı...

Şimdi yola devam zamanı.. ]

Başa Dön