Kapı

Simyacı’yı mı okudun? Yaşlı teyzeler gibi gözlüğün üstünden bakmasana bana!

yazı resimYZ

-Niye elin belinde senin? Kavgaya hazırlanır gibisin…

-Yaşlı teyzeler gibi gözlüğün üstünden bakmasana bana! Çıkış kapısına adım atmadan önce hazırlık yapıyorum.

-Neyin çıkış kapısına? Bir yere adım atıyorsan orası senin için 'giriş' olur. Allah’ım sen arkadaşımın aklını koru.

-Giriş çıkış ne fark eder, şu ruh halinden çıkış, başka bir ruh haline giriş işte .Ayy, her neyse!Mutluluğa giden yolun kapısı, diyelim oldu mu! Ben artık çok sıkıldım; sen de benimle gelmek ister misin?

-Ben şimdilik burada kalsam? İlle de eşlik et, diyorsan geleyim de… Ben zaten mutluyum.Hahahahaha

-Gülmesene!

-Nasıl gülmem, hem ruh halinde ne var yahu! Hâlâ elin belinde ve gerçekten adım atacak gibi duruyorsun farkında mısın? Kahve yapayım mı sana, iyi misin?

-İyiyim! Nasıl başarıyorsun?

-Kahve yapmayı mı? Önce su ve şekeri…

-Delirtme beni! Onca şeye rağmen gülümsemeyi nasıl başarıyorsun?

-Gülümsemek ağlamaktan daha iyi geliyor ruhuma. Hiç bir acı kalıcı değil ki. Ağla ağla nereye kadar! İşin sırrı , onca şeye rağmen ille de gülümsemek ve şarkıdaki gibi 'sil baştan ' diyebilmek...

-Bence içine atıp biriktiriyorsun! Zamansız patlamalarını biliyorum ve çok korkuyorum.

-Bu yüzden mi ‘kapı’ diye tutturdun. Mutluluğun yolu insanın kendi ruhunda… Ben o yolu buldum; sen rahat ol.

-Nasıl buldun, Simyacı’yı mı okudun? hahahahahaha

-Yok, akşam yemeğinde Ferrari sini satan bilgeyle beraberdim!

-Ahahahahahahaha...Ne dedi peki?

-Kim?

-Ferrarisini satan bilge?

-Çok özlemiş!

-Neyi?

-Ferrarisini…

-Delirdin galiba…

-Hayır, benim aklım başımda. Yok Simyacı'yı mı okumuşum, yok mutluluğun anahtarıymış...Neler oluyor sana? Hahahahahaha

-Gül sen gül...Hem mutluluğun kapısı dedim anahtarı filan demedim

-Ayy öleceğim. Çıkış, giriş, anahtar,yol unutalım hepsini ne olur.Mutluyuz o kadar!

-Sen mutlu değilsin!

-Ahahahahaha…Sen mutlusun yani. Çıkıyorum, sıkıldım, gelmek ister misin, diyen ben miydim? Peki, mutlu olduğuma nasıl inandırabilirim seni?

-Ondan bahsederek…

-Off bee! Şu soruyu, kapılara girip çıkacağımıza, anahtarı kaybedip yakalamaya çalışacağımıza, doğrudan sorsaydın da delirdiğini sanıp ambulansı nasıl çağıracağımı bana düşündürmeseydim canım ya!

-Eee, napayım anlatmıyorsun? Ahahahahahaha

-Anlatacak bir şey yok ki. Onunlayken huzurlu, mutlu ve ona tutkuluyum.

-Huzur, mutluluk ve tutku varsa anlatacak çok şey vardır.Anlaaat!

-Sonra anlatırım.

-Aman be!

-Elini niye beline attın yine?

-Ben gidiyorum!

-Çıkış kapısına doğru mu?

-Hayır, huzur, mutluluk ve tutkuya… Taktı kapıya ya!

-Ahahahahahaha…Tamam tamam gel anlatacağım.

-AMBULANS?

:)

BİNNUR EDİSAN

Başa Dön