Aşka bakışım maviden dönüşüyor siyaha
Artık bir çocuk gibi bakamıyorum aşka
Bir sürü ders aldım sanırken hayattan
Hiçbiri doğru değilmiş
Her yeni bir dersmiş
Dersler çok ağır geliyor yüreğime
Renkleri göremiyorum artık bedenimde
Sanki simsiyah bir örtüyle kaplandı vücudum
Ne içeri girebiliyor bir ışık, nede dışarı çıkabiliyor
Bıktım artık mücadele vermekten
Yoruldum koşmaktan aşkın peşinden
Ne yapayım ben şimdi atayım mı aşkı yüreğimden?
Birdaha hiç sevmeyeyim mi?
Sevsem bile hiç söylemeyeyim mi?
Söylediklerim hep bana acı verdi, bende onlara acı vereyim mi?
Acı mı olsun adım?
Ateş ateş aksın mı gözlerimden nefret?
Ne yapayım ben herbiri yüreğimde bir sızı bırakanlara?
Hiç geçmeyecekki bu sızı.
İçeyim sabahlara kadar kaybedeyim mi kendimi?
Duvarlarla konuşup hiç kimseye anlatmayayım mı derdimi?
Kimse dinlemez ki beni dinlesede anlar mı ki?
Bira şişelerinin dibinde, boş sokakların sonunda, bitmez dertlerin içinde, sürekli sorduğum soruların ardında görebilirmisiniz beni?
Göremezsiniz...
Kimse göremez...
Ben bile göremiyorum kendimi, öyle içindeyimki karanlığın...
Bir damla ışık bile acıtıyor gözlerimi...
Belki çıkmak istemiyorum belkide kader bu...
İstek veya kader her ne haltsa sonu hep keder...
Her akşam kalbimdeki derin sızıyla uyumayı bilirmisiniz?
Nasıl bir sızıki sarmış her yanımı, öylesine acı veriyor ölesiye...
Gözyaşlarım akmaya hazır belki aksa biraz rahatlarım ama hayır... onlar bile düşman sanki bana akmamaya direniyorlar "daha çekeceğin var bekle bakalım"...
Şimdi ben ne yapayım?
Bu siyahların içinden nasıl çıkayım.
Siyah çıkmazken benim içimden
Onu içimden nasıl kovayım...
Yardım eli tutamazken nasıl aşka sarılayım?
Nasıl?..
Karanlık
Dersler çok ağır geliyor yüreğime / Renkleri göremiyorum artık bedenimde / Sanki simsiyah bir örtüyle kaplandı vücudum