Karanlık - Kentin Gökkuşağı

Bir hatıra gibi anımsarım var oluşunu ...

yazı resim

I -

Bir günün sızısını kutulara saklasam ,
Yağmur , Ey ! renklerin solgun parçası
Damlaların gibi tane taneyim.
Düşüyor , parçalanıyor ,
Sonra sana karışıyorum
Tıpkı narin periler gibisin , değil mi?
Büyüsünü kalbime işledin , nasıl ki ?
Nasıl ki , sen benim kalbime dokundun
Nasıl ki , ben seni göremedim ...
Nasıl ki , dünyaya inandım ,
Kağıtlara düştüm noktalarca
Milyonlarca...
Kırılgan ve solgunken yerlerde
Ve yemyeşilken...
Uçuşuyorum dallarında
Odalara yürüdüm ,
Seni işlediğim kaldırımlarda
Gövdeleri yarık ağaçların kalpleri çalınmış
Yalnız bırakılmış ömürler hissettin
Yüzümde süzülen gölgeler gibi...
Onlarca...

- II -

Bir şehre sahip çıktım ,
Üstüne taşlar yağdı
En büyük tankerleri batırdım sularında
Yangılarını tuttum , sardım ,
Yok ettim varlığımla...
Şimdi şehrim de yalnızlar, bomboş trenler
Ve bir karanlık var.
Saatim sıfırlar sayıyor...
Tarihim yepyeni iki , iki ,
İki sıfır ve bir ben ...
( Gördüğüm sensin değil mi ? )
O parlak olan her ne ise
Gözlerini andırıyor
Sözlerin yankılanıyor caddelerinde -
Camlarını boyuyorum binli binaların uçları
Kocaman sevgiler arıyorum...
Miras veriyorum , bir koca şehri...
Dört köşede sen varsın dünyanın
Sınırlarımı korudun , sonrası yok oldun...
Sonrası bir başka yüzyıla , bin yıla
Son anıma , adını sığdırdığım
Üç saniyelik ,
dudaklarında yaşamaya ...

Başa Dön