"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"

Karda Ayak İzleri

Bir iz, yaşam belirtisidir.

yazı resimYZ

İki gün öce, babamı uğurladık İstanbul'a. Erkek kardeşimin koluna girip bahçe kapısına doğru giderken, dönüşünü özlemeye başlamıştım bile. Yorgun bedeninin kendisine artık fazla gelen ağırlığını, koluna girerek hafifletmeye çalıştık.

Arabaya bindiğinde, hüzün karışık bir gülümseme vardı yüzünde. Vedalaşmak bile istemedi, elini öpmemi istemiyormuşçasına, belli etmeden kaçırdı ellerini sanki. Ben de illâ ki öpmek istemedim. Sanki öpersem, babam daha çok uzaklaşacaktı benden.

Arabanın camından, ışıltısı azalan gözleriyle baktı bana. Belli belirsiz kaldırdı elini , " alasmarladık" dercesine. Kar tanelerinin beyaz elbise giydirmeye çalıştığı araba, alıp götürdü babamı. Babamın dönüşünü hayal ederek bahçe kapısından içeri girdim. İşte, babamın ayak izleriydi şunlar. Ve her biri bahçeden çıkış yönündeydi. Oysa ben, babamın eve doğru yönelmiş ayak izlerini görmek istiyordum.

Ertesi gün, hafif yağan kar nedeniyle babamın ayak izleri belirsizleşmeye başladı. Akşama doğru ise, kar tamamen örtmüştü babamın ayak izlerini. İzler kaybolmuştu.

İşte ölüm; karda, ayak izlerimizin kaybolması gibiydi.

Kâmuran ESEN

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön