Sevgiliyi mi özlüyordum
Yoksa âşık olmayı mı
Meçhul bir sevgilinin
Gülücüklerinde mi arıyordum
Yıllardır kaybettiğim tebessümleri
Leylanın sokağından mı geçiyordum
Mevlânın katına varmak için
Taptuk dergâhı önüne konulan,
Aşka giden yolun kapısını açan
Odunları mı arıyordum
Yoksa yanlış kapıya mı koyuyordum
Bin bir zahmetle topladığım
Çiçekten daha âlâ odunları
Hayat,
Hatıra defterine kara kalemle yazılmış bir gölge
Bir-iki kelimelik, üç-beş satırlık eğlence
Öyle bir eğlence ki, her cümlesinde bin çile
Eğlence içinde çile...
Yaşam,
Hatıra defterinin boş sayfalarında
Umutla beklenen müjde
Yoksa müjdeyi mi
Yanlış yerde beklerim
Yoksa bana bir müjdesi yok mu
Yıllardır peşinde koştuğum hayatın
Belki de en büyük müjde,
Güzelin ötesindeki en güzel
Sevginin ötesindeki aşk
Aşkın ötesindeki sevgili
Heyhat!
Ben hâlâ o müjdeyi beklerim
Her şey boş ve mânâsız
Ama manâların bittiği yerde
Her şeye anlam veren bir lisan var
O lisanı hâlâ öğrenemedim
İçimde susuzluktan kavrulan
Bir çöl var
Bağrımda, atmaktan yorulmuş bir kalp var
Bağlarda çürüttüğüm çiçekler var
Çöllerde çiçek nasıl yetiştirilir öğrenemedim
Öyle bir rüzgâr eser ki içimde
Yıkar hayallerimin pembe köşkünü
Benliğimin en ücra köşesine sürgün eder
Hem beni,
Hem gerçeklerin üstündeki gerçek saadeti
Götürür iyiyi,
Getirir kötüyü
Götürür cenneti
Getirir cehennemi
Karmaşa
Sevgiliyi mi özlüyordum / Yoksa âşık olmayı mı / Meçhul bir sevgilinin / Gülücüklerinde mi arıyordum / Yıllardır kaybettiğim tebessümleri