İki kapak arasına sıkıştırılmış hayatlar, düşünceler, umutlar, komplolar, insanlar, karakterler, dünyalar, arzular, kırgınlıklar, aşklar, davranışlar, güzellikler, çirkinlikler, yaşanmışlıklar, yaşanamamışlıklar, hayaller, kurgular, gerçekler ve herşey.
Böyle bir kapağı açmadan nasıl durabilirsiniz ki? Sonra bir sonrakini, sonra bir sonrakini, sonra bir sonrakini...
Küçükken gördüğüm rüyalardan en net aklımda kalanı: Bir tepeye çıkıyorum. Tek bir taş, ot, toprak parçası gözükmüyor. Tepenin tamamı kitapla kaplı. Belki tek bir tepe de değil, tepeler. Kitapların arasından minik bir yılan çıkıp soktu beni, ama önemli değildi, birşey olmadı, devam ettim.
Bu rüyayı hatırladıkça huzurlu oluyorum.
Kitaplar... Çantamda en az bir tane olur. Yolda yürürken genelde elimde bir tane olur. İş yerindeki masamda en az 5 tane var. Şu an yazıyor olduğum sehpada biri okuduğum biri başlamayı düşündüğüm iki kitap var. Birkaç metre ilerideki masada 5-6 tane var. Birkaç tanesi bitirdiğim, bir ikisi başlamayı düşündüğüm. Bilgisayarımın diskinde yüzlerce kitap var. İçerideki kütüphanemde binin rahatlıkla üzerinde kitap var. Diğerinden ayrı duran, daha küçük kütüphanede, okunmak için sıra bekleyen onlarca kitap var. Bir not defterimde alınmak için not düşülmüş on civarında kitap var. Okuduklarımın listesinde şu an 1475 kitap var. http://gundelikbasari.blogspot.com adresinde yazılmış bir kitabım var. http://kelimelererimiz.blogspot.com adresinde, yani burada, oluşmakta olan kendi sözlüğüm var. http://atjungle.blogspot.com adresinde yazılmış şiirlerimin çok küçük bir kısmı var.
Kitaptan daha önemli bir şey benim için, kelime var.
Bir şiirimde şöyle yazmıştım:
...
öldük size kaldı herşey
hele de ah illa kelimeler
kelimeler kelimeler kelimeler
öldük size kaldı herşey
...
Kelimeden daha önemli bir şey varsa, ifade gücü var. Kiminin kaslarında var güç, benim kelimelerimde.
Kendini ifade edebilen insana, övgüler olsun!