eğrilen iptir ömür
döner zaman kirmanında
...
bazı söz , yara izidir avcunda
baktıkça kanayan
gece lambası bir de
korkudan kararan gözlerin için
sıyrılıp dizlerinden yukarı
haylazca gülümsemesi lise eteğinin
kırılıp geçen gün
çok katlı bir binanın kalabalık koridorunda
kronik başağrısıdır
izin kağıdı ve imza , yoklama defterinde
kapalı perde , karanlık oda
ve biraz anne elidir usulca
bazı ses , ağlayan çocuk yüzüdür kavganın
ömür törpüsü bir de
sövüp sayan babanın öfkesi için
bir kapıyı kapamaktır bağışlamanın yüzüne
dönüp bakmadan hiç
öylece kendini bırakmak
içinde kararan denize
sırıtıp bütün dişleriyle yaşının
yolu ikiye ayırması
savrulup geçen dün
bazı sus , oyunundan sıkılmaktır bitmiş evciliğin
büyürken büyürken kaybolmak
bir daha bulunamamak düş bahçesinde
gayya kuyusu bir de
ağzında çoğalan sözlerin intiharı için
...
anımsamak
upuzun siren sesidir
]