"Sabah 05:00'te uyanıp yazmaya başlayanlar, muhtemelen hala kahveyi icat edememişlerdir." - Dorothy Parker (kurgusal)"

Uzun Susmalar Arası Sevi

yazı resim

çekip kapısını anıların
çıktım
siyah beyaz resimler albümünden

elimde yeni emekleyen çocuk yanığı
baba yadigârı aşk eskisi adım

çıktım
beklemedim gölgeyi

göğün denizi öptüğü yerde
yüzüm
dalgasında hüznün

dolsun iki gözüm
dolsun da
yaksın tuzu
ağlasam ben
anlasan
anlasan beni sen
yaksan

derilmiş gül değil bu
tene ilişmiş diken

kanasın
kanasın
kanasın da
aksın
alnımın yazısı
avcu bölen çizgiden

bayır aşağı koşarken
kollarımı açıp yola karşı
sesimi rüzgara bıraktım
daha çocuktum
yarım yamalak

nasıl söylenir küsmenin türküsü?

kızdırıp tahta kaşığı
dudağımda uçuk
o ah'ı yaktım

geçerken canımın kesiği günlerden
yalınayaktım

denilmiş söz değil bu
sözü bitmemiş öfkem

dolsun iki gözüm
dolsun da
yaksın tuzu
ağlasam ben
anlasan
anlasan beni sen
yansan

nasıl ağlanır umudun üzgüsü?

ne varsa içimde
bir bir söküp attım
o yardan
aşağı ben
yar
sana baktım

KİTAP İZLERİ

Aşk Hikayesi

İskender Pala

İskender Pala'nın Kaleminden Zamana Meydan Okuyan Bir Aşk Destanı İskender Pala, "Aşk Hikayesi" ile Okurlarını 17. Yüzyıl İstanbul'unda Soluk Soluğa Bir Serüvene Çıkarıyor 10 Haziran
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön