Umutlarımı hayat açık bıraktığım bir sonbahar gecesiydi…
Aşkın sonsuzluğa açılan kapısını aralarken, kendime dönük koridorlarında yalnızlığımın, ben ayrılık acılarımın üzerini örtmeyi unutmuş yatıyordum kimsesizliğimle beraber, böyle bir gecede kış ürperten bakışlarıyla girmiş penceremden.
O gecenin sabahıydı yastığım ıslaktı uyandığımda… Güneş o solgun ışığı ile belirginleştirirken kimsesizliğimi, gözlerimi açtım ve seni gördüm. Aşka yakalanmıştım, bu vakitsiz hastalık ömrüme bir bahar daha getirdi ardından, ben sana tutuldukça dalları yeşeriyordu ağaçların, toprak yeşile karışıyordu gözlerin gözlerimdeyken, güneş iç ısımızın artmasına özenmiş olacak ki daha bir yakıcı değmeye başladı tenimize…
Ellerinin kaçamak dokunuşlarının avuçlarımda doğurduğu ısı, gözlerimin ıslanmasına neden oluyordu çapkın bahar günlerinde ve bu kaçamak dokunuşlar sert geçecek bir kışın ilk habercileri olmuşlardı.
İlk o zaman anlamıştım ben ısınmak için yeniden kimsesizliğime sarılacağımı; oysa yanımdaydın tenin tenimdeydi ve gözlerimiz denizde yükselen ay’a bakarken doluyordu, deniz o ılık meltemleri ile siliyordu gözyaşlarımızı. Kumsaldaydık ve kara bu ılık meltemlere inat serinletiyordu sanki yüreklerimizi, sanırım en çokta bu yüzden düşünüyordum gözyaşlarımızın bu hüzne aykırı dökülmesinin uzun sürmeyeceğini. Sana şiirler okuyordum ve ıslak gözlerim titretiyordu sesimi, sadece titrek sesimle okuduğum şiirler bozuyordu sessizliğimizi birlikteyken gözlerimiz. Bizi vazgeçilmez kılanda buydu sanırım bu büyünün anlamını yalnız şiirlerin taşıyabileceğini bilmemizdi.
Ama nereye kadar?
Şiir nereye kadar taşıyabilirdi ki bu masalın büyüsünü ve bir gün şiir yorulursa ben nasıl taşıyacaktım saçlarının kokusuna gizlediğim anılarımı. Bu anlamlar denize karıştığında, ben o mavinin sensizliğin ayazını taşıyan halinde nasıl boğulmayacaktım?
Meltem ılık ılık esiyor ve siliyordu gözyaşlarımı ve bu kışın çok sert geçeceği anlamına geliyordu.
Şiir yoruldu!
Şimdi saçlarının kokusu yok düşlerimde, paramparça etti beni kimsesizliğime sarıldığım sahilde sensizliği getiren denizin rüzgarı…
Ve titreyen yalnız sesim değil artık!
Kış çok sert geçti!
23 mart 2002