öylece dursun;
tam şurada işte
tam karşımda;
biraz şöyle yana doğru dursun, beni sağına alsın da öyle dursun
sol yüzümden bakadursun
biraz daha sağımda
ha şöyle işte;
karşımda tam sol karşımda
öylece dursun,
öylece dursun..
sonra bir fener
güneş feneri
alsın şu parmaklıkları
alsın da
duvara vursun.
şöyle yukarı doğru vursun
yükselterek vursun
yüzümün hududundan geçerek
şu parmaklıkları
alsın da
duvara vursun
hem duvar dediğin parmaklıktan ibaret değil midir ki??
. . .
bir çocuk olsun tam şurada
hemen arkamdaki; tam şurada olsun çocuk
dağınık kitaplığın dağınıklığında,
saçılmış kitapların saçılmışlığında bir çocuk oturuyor olsun
öylece otursun,
bağdaş kursun otursun,
ayaklarını uzatsın otursun
arkamdaki hallerini benden saklasın da otursun
. . .
biraz su olsun
hemen şiltenin yanında;
şiltenin sol yanında
bir sıcak içinde;
;
. . .
sonra biraz da akşam olsun mu
ama bu akşam dediğin yalnızlıktan ibaret değil mi ki??
ben ortada akşam filan göremiyorum
öyleyse kirli bir huduttan
vuradursun güneşin elleri
parmaklıkları hala
duvara vuradursun.
. . .
arkamda çocuk
hem de bir dağınık çocuk
kitapların en dağınıklığında..
dağınıklığın en zorunda
adam çocuk
çocuk adam
çocuk kadın
kadın çocuk
içimde her ne varsa;
içinde her ne varsa;
içinde çağın yangının en içinde
içinde bana ait
hemen şurada;
Güneş;
biraz da şu kızın umudunda dursun.
iki elimin arasında
biraz biraz batar
kırık kırık batar
eskir batar
kırık kırık eskir
sonra biraz daha batar
evimde yalnızlığım konuşulur olur..
Peki bu kız da nereden geldi??
geçelim kızı;
sağımda balkon
aşağımda beş kat olsun
beşinci kattan bakayım
susarak bakayım
konuşarak
yüzümü içimi ve tüm şehri
anlatarakbakayım
gözleri olsun şehrin
sereserpe şehrin
zırıl zırıl şehrin
gri sokakları,
sarı yangınları olsun
şöyle karanlık
şöyle sessiz şehrin
hırsızı kaçkını
balığı erguvanı
denizi hariç
tüm yanılgısı olsun;
denizi hariç olsun;
balık ki
ölmüştür çoktan
denizi hariç bir şehirde olduğumdan..
öylece dursun şehir;
tam şurada işte
tam karşımda;
biraz şöyle yana dursun, beni sağına alsın da dursun
sol yüzümden bakadursun
biraz daha sağımda
ha şöyle işte
karşımda; tam sol karşımda
öylece duran; şehir olsun..
içinde ne varsa var
şehrin ve sevginin;
saat on biri geçmiş olsun
saat zamanını geçmiş saat;
eskimiş
bak
yelkovansız akrepsizken
saat
yine de nasıl çalışıyor??
. . .
duvara inerken gece
saat susmaz
tik tak tik
duyduklarım olsun
içim gibi
köpürsün varsın sel olsun;
şöyle olsun
böyle olsun
ta şuramda bir çocuk dursun
bir adam bir kadın
darmaduman bir yerde
yerdeki şiltede belki
ben beş kat yukarıda
şehir beş kat aşağıda
kapı kapalı
ben ortada kapalı bir kapı göremiyorum ama
zaten açılması için
kapanmaz mı bir kapı??
öyleyse kalsın kapı,
kalsın kapı
. . .
sen yüzümü
şiltenin merhametine uzat
dur olsun söyle yanımda
öylece dur olsun
ellerin gibi ellerim yüreğimde olsun;
dursun öylece
alaca durulsun..
sular;
sen olsun bugünün adıvarsın sel olsun
sokaklarımda kedi soluğundan başka
nefes veren yok benim.
peki güneşi ellerinde direyen kız kim olsun?
bilmiyorum.#.
öyleyse sesimi kuşat
sonra biri
alsın şu parmaklıkları
alsın da
duvara vursun
şöyle yukarı doğru vursun
yükselterek vursun
yüzümün hududundan geçerek
alsın da duvara
şu parmaklıkları
duvarımdaki yalnızlığıma vursun
..
değil mi ki bir duvarı yıkmak bir ışık gölgesiyle
bir evi yıkmaktan da zor??
değil mi ki bir kız
kırılmış bir şehrin üstündeki; bir kız,
camdan hayallerimin
üstünden bakmakta olandır??
Değil mi ki bir çocuk arkamda
şehrime yaslanmış beni izlemektedir??
Bu kitap kokusu; odamda
su kokusu
kitap kokusundan hemen sonra
ara ara hissettiğim;
yokluğunun üstünde
duran;
yerden beş kat uzakta
bir şehrin kıvılcımında
bir şehrin bahçesinde
bir şehrin tam içinde
benim bakmakta olduğum yer
değil midir?? benim şehrimi sizden farklı gösteren;
bu koku bana ait
nefes veren bir kedi soluğuyla uyurken tüm şehirler
değil midir
denizsiz bir şehirde ağlamaya değer??
pekala o kız kim olsun??
ben oratada bir kız filan göremiyorum
varsın o da kırılmış bir hata`m olsun.
kız suyun yüzündeki kız;
sonra yere saçılmış camların üstündeki kız;
varsın kırık kırık geçtiğim
tortulu hatalar`ım olsun.
Adımlarımı aysın; adımlarım mı??
O da şehrin en üstünden olsun..