Kuran ve İslam Dinindeki Tek Kaynak: Bir Bakış

İslam dini, başlangıcından itibaren insanlara doğru yolu gösteren ve yaşamlarını düzenleyen bir rehber sunmuştur. Bu rehberin temel kaynağı, Kuran-ı Kerimdir. Kuran, Allah tarafından son nebi Nebimiz Muhammede gönderilmiş ve Onun aracılığıyla tüm insanlığa ulaşmıştır. İslam, diğer tüm dinlerden farklı olarak, dini hükümlerini yalnızca Kurandan alır ve bu, dinin özünü teşkil eder. Hadisler ve diğer kaynaklar ise, zamanla insanların oluşturduğu eklemelerdir.

yazı resimYZ

İslam dini, başlangıcından itibaren insanlara doğru yolu gösteren ve yaşamlarını düzenleyen bir rehber sunmuştur. Bu rehberin temel kaynağı, Kuran-ı Kerimdir. Kuran, Allah tarafından son nebi Nebimiz Muhammede gönderilmiş ve Onun aracılığıyla tüm insanlığa ulaşmıştır. İslam, diğer tüm dinlerden farklı olarak, dini hükümlerini yalnızca Kurandan alır ve bu, dinin özünü teşkil eder. Hadisler ve diğer kaynaklar ise, zamanla insanların oluşturduğu eklemelerdir.
Kuran, Allahın kelamı olup, insanlara yol gösterici bir kitaptır. İlk indirildiği günden itibaren tüm insanlığa bir rehberlik sunmuş ve son nebi Nebimiz Muhammede indirilen bu kutsal kitap, İslamın tek kaynağı olmuştur. İslamda, Kuranın dışında başka bir kaynağa gerek duyulmadığına vurgu yapılır. Kuran, Allahın direkt olarak insanlara hitap ettiği kitabıdır ve İslama dair tüm hükümler, bu kitaptan çıkarılabilir.
Sana da önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona bir şahid-gözetleyici olarak Kitabı (Kuranı) indirdik. Öyleyse aralarında Allahın indirdiğiyle hükmet (Maide, 48) ayeti, Nebimiz Muhammed'in Kuran ile hükmetmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu ayet, İslam dininin sadece Kurana dayandığını ve Kuran dışındaki herhangi bir kaynağa başvurmanın gereksiz olduğunu açıkça ifade eder.
Kuran, yalnızca dini değil, hayatın her alanıyla ilgili hükümlerin bulunduğu bir kaynaktır. Nebimiz Muhammed ve müminler, hayatlarını şekillendirirken yalnızca Kurana dayanmışlardır. Aralarında Allahın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. (Maide, 49) ayeti, İslamın sadece Kurana dayalı hükmetmeyi teşvik ettiğini ve diğer tüm kaynaklardan bağımsız olmanın önemini vurgulamaktadır.
Nebimiz Muhammed, dinin esaslarını Kurandan almış ve Ona dayalı olarak insanlara doğru yolu göstermiştir. İnsanların sünneti bir kaynak olarak kabul etmeleri Kurana dayalı tekliğe zarar verir. Ve şüphesiz o (Kuran), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. (Zuhruf, 44) ayeti, ahirette yalnızca Kuranın hükümlerinden sorulacağımızı belirtir. Kuran dışındaki herhangi bir ek kaynak, ahirette sorulacak şeyler arasında yer almaz.
İslam tarihinde, Kuranın terk edilmesi ve başka kaynakların devreye girmesi bir tehlike olarak görülmüştür. Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuranı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." (Furkan, 30) ayeti, Nebimiz Muhammed'in ümmetinin Kurandan sapmalarını ve onu terk etmelerini şikayet ettiği bir durumdur. Bu ayet, Kuranın terk edilmesinin, sadece dini doğru şekilde yaşamanın değil, aynı zamanda İslamın özünü korumanın da tehlikeye girmesine yol açacağını ifade eder. Kuranın dışında herhangi bir kaynağa, örneğin hadis kitaplarına dayalı olarak hüküm verilmesi, İslamın özünden sapma anlamına gelir. Hadisler, zamanla farklı düşünce okullarının doğmasına ve mezheplerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu da Allahın emirlerini doğru şekilde anlama ve uygulama çabalarına zarar vermiştir.
İslamın özünü korumak, mezheplerin ve farklı düşüncelerin önüne geçmek, sadece Kurana dayalı bir anlayışla mümkündür. Gerçek şu ki, DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDİP KENDİLERİ DE GRUPLAŞANLAR, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir. (Enam, 159) ayeti, dini parçalara ayırmanın ve gruplara bölünmenin yanlış olduğunu açıkça belirtmektedir. İslam, tek bir kaynağa dayanmalı ve bu kaynak da Kuran olmalıdır. Din adına yapılan her türlü gruplaşma, Kuranın öğrettiklerinin dışına çıkma anlamına gelir.
İslamda tek kaynak olarak kabul edilen Kuran, hem dini öğretilerin hem de hayatın her alanındaki hükümler için yeterlidir. Hadisler ve diğer kaynaklar, zamanla yapılan eklemeler oluşturulmuşlardır. Kuran, doğru yolu gösteren ve insanları ahlaki değerler ışığında rehberlik eden tek kaynaktır. Din, yalnızca Allaha ait olmalıdır ve insanlar, kendi hevalarına dayalı olarak dini başka kaynaklarla şekillendirmemelidirler. Bu nedenle, Kurana sadık kalmak ve İslamı yalnızca bu kaynaktan öğrenmek, doğru bir yol izlemek adına gereklidir.

Yorumlar

Başa Dön