Kusura Bakma

belki sen yokken yalnızlığı bu kadar kafama takmamalıyım

yazı resim

Kusura bakma ben sadece okuduğum kitapların etkisinde kalıyorum.Onlarda birbirlerini seven insanların hikayeleri anlatılıyor, seven fakat kavuşamayan insanların hikayeleri...Yani melankolik ruhuma melankolik aşılar da diyebiliriz her satır için.Ben bunları kendi dünyama uyarlıyorum çok sefer.Bu bazen özellikle aşkın doyasıya yaşandığı satırlarda-sırf özenip mutlu olmak için bazen de kendime acımak için yaptığım bir şey işte.Fakat benim dünyamda bir tek ben varım, bir sen yoksun.Evet maalesef bir tek sen yoksun.Bu da beni gerçek hayata döndürmek için yeterli oluyor.Ve tabiki bu, işleri daha da zorlaştırıyor.
Örnek vermek gerekirse Sabahattin Ali bu konuda çok güzel bir kitap yazmış.Adı Kürk Mantolu Madonna.Bu yazıya konu olmasıysa benim kitabı okurken kendimi Raif Efendi gibi düşlemem.Eksik ve fazlalarıyla.Mesela ben Raif Efendi olsaydım eminim Maria Puderle hiç tanışamamış bir Raif Efendi olurdum.Ve tabiki bu beni şimdiki gibi hiçbir şey yapmazdı.Bir de her kitapta karşıma çıkan aşkın aranmadan bulunamayacağı meselesi var.Raif Efendi bu konuda şanslıydı.Onun aşkı aramak için fırsatı vardı ve bulabildi de.Benim ise yok.Yani ben Raif Efendi olsaydım muhtemelen o küçük Anadolu kasabasında kalır ve kürk mantolu madonnamı tanıyamadan ölüp giderdim.
Evet belki sen yokken yalnızlığı bu kadar kafama takmamalıyım, Raif ile Maria güzel, mutlu bir hayat geçiremedi diye bu kadar altüst olmamalıyım ama sen de kabul etmelisin ki şu an burada, yanımda olsaydın ben roman tahlili gibi bu yazıyı yazmaz, seni öper belki şarkılar söylerdim.

Başa Dön