"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

yazı resim

Sana git demenin çok yolu vardı
Zoru seçip ‘gitme’ dedim
Ama sen yine gittin.

Ah hiçbir ateş pişiremiyor bu gece hamurumu
Hiçbir rüzgar yetmiyor alevimi yükseltmeye.
Kaç kez ağlamam gerekiyorsa o kadar ağladım oysa
Bitmeliydi artık, yetmeliydi !

Beynimin yollarında kaybolmuş bir tümör gibiydi dudakların.
Her öpüşünde bir adım daha yaklaşırdım ölüme
Ya da tüm bedenimi sahiplenen bir AIDS virüsü oluverirdin iliklerimde.

Ah be adam,
Yemin mi ettin beni öldürmeye !?

Her gece biraz daha sarılıyordum tenine oysa
Gözlerinin altında saklanıyordum.
Aklında kaç çıkmaz sapak var, avuçlarımdaki çizgiler kadar iyi biliyordum.
Kaç zaman geçti içinde böyle bilmem
Ama kaç ihanete tanık tuttun beni sayabilirim istersen.
Sayabilirim öldüğünü kaç güvercinin,
Her gece adına intihara kalkan gözlerimden.

Esasında ben sana ‘gitme’ dememiştim
Aslında ben sana hiçbir şey de söylemedim.
Çünkü bilirsin, dünden sonraki günü yaşamak acıtırdı canımı hep
Ve ben tek kelime bile edemezdim.

Ah..hiç bilmedin sen,
Oysa öyle bir ‘sen’ vardı ki bende bedenime sinen
Derimi kazıdımsa da çıkaramadım üzerimden !

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön