Nebimiz Musa'ya Verilen Kitap Tevrat mı?

Kuran-ı Kerimde Nebimiz Musa'nın kıssası sıkça geçmekte ve onun Beni İsrail kavmine gönderilmiş bir nebi olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ancak, Kuranda Musaya verilen kutsal kitabın isminin Tevrat olduğuna dair açık bir ifade yer almaz. Bu durum, Tevrat'ın Musaya mı, yoksa daha geniş bir kapsama mı ait olduğu sorusunu gündeme getirmektedir.

yazı resimYZ

Kuran-ı Kerimde Nebimiz Musa'nın kıssası sıkça geçmekte ve onun Beni İsrail kavmine gönderilmiş bir nebi olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ancak, Kuranda Musaya verilen kutsal kitabın isminin Tevrat olduğuna dair açık bir ifade yer almaz. Bu durum, Tevrat'ın Musaya mı, yoksa daha geniş bir kapsama mı ait olduğu sorusunu gündeme getirmektedir. Konuyu detaylıca ele alarak inceleyelim.
Kuran-ı Kerimde Bakara Suresi 246-247. ayetlerinde Nebimiz Musa'dan sonra Beni İsrail kavminin bir nebiye danışarak Tâlûtu hükümdar olarak istediği anlatılır. Bu ayetler, Musa peygamberin vefatından sonra kavminin başına başka bir liderin geçtiğine işaret eder:
> "Musa'dan sonra, Benî İsrail'den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiş bir nebiye: 'Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasında) Allah yolunda savaşalım' demişlerdi..." (Bakara, 2:246)
Bu ifadeler, Nebimiz Musa'dan sonra gelen sürecin devam ettiğini ve Musaya verilen kitabın yerini farklı nebilerin mesajlarının aldığını düşündürmektedir. Kuranda Tevrat kelimesi 18 kez geçer ve genel anlamda İncilden önceki Yahudi nebilere verilen vahiyleri kapsayan bir isim olarak kullanılır. Ancak Tevratın özel olarak Musaya verildiğine dair bir ifade yoktur. Hatta Kuranın hiçbir ayeti, Musanın kitabının adını açıkça Tevrat olarak belirtmez. Bununla birlikte, Musaya verilen kitabın levhalar şeklinde olduğu belirtilir:
> "Biz onun için levhalarda her şeyden bir öğüt ve her şeyin açıklamasını yazdık. (Sonra şöyle dedik:) Bunları kuvvetle tut..." (Araf, 7:145)
Bu ayet, Musaya indirilen kitabın levhalar halinde olduğunu vurgular. Ancak bu levhaların adı Kuranda geçmemektedir. Tevratın Yasanın Tekrarı (Deuteronomy) ve 1. Samuel kitaplarında Nebimiz Musa'nın vefatı ve ardından gelen olaylar detaylıca anlatılır. Musadan sonra liderliğin Yeşuya geçtiği açıkça belirtilir:
> "Musa Yeşu'yu çağırıp bütün İsrailliler'in gözü önünde ona şöyle dedi: 'Güçlü ve yürekli ol! Çünkü RAB'bin atalarına ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkla birlikte sen gideceksin. Ülkeyi miras olarak onlara sen vereceksin.' (Yasa'nın Tekrarı, 31:7)
Bu ifadeler, Musanın ölümünden sonra İsrailoğulları kavminin yönetiminin Yeşuya devredildiğini ortaya koyar. Bu da, Tevratın birden fazla nebi tarafından yazıldığı ve vahiylerin bir bütün olarak sunulduğu düşüncesini destekler.
Kuranda Talût ile Câlût kıssası, Tevratta anlatılan Saul ve Goliath kıssasıyla paralellik göstermektedir:
Kuran: "Nebileri onlara: 'Bilin ki Allah, Talût'u size hükümdar olarak gönderdi' dedi." (Bakara, 2:247)
Tevrat: "Ama bazı kötü kişiler, 'O bizi nasıl kurtarabilir?' diyerek Saul'u küçümsediler..." (1. Samuel, 10:27)
Bu anlatımlar, Tevratın farklı nebilerin hikâyelerini ve vahiylerini içeren bir kitap olduğunu ve Musaya indirilen kitabın bu bütüne dahil olmadığını düşündürmektedir. Kuran ve Tevrattaki ifadeler incelendiğinde, Musa nebiye verilen kitabın isminin Tevrat olmadığı, Tevratın birden fazla nebiye verilen vahiyleri kapsadığı anlaşılmaktadır. Tevrattaki anlatımlar, Kuranda geçen kıssalarla benzerlikler taşır, ancak bu benzerlikler Musaya verilen kitabın adını netleştirmez. Bu nedenle, Musa nebiye indirilen kitabın levhalar olarak gönderildiği bilgisi dışında kesin bir isim verilememektedir. Tevrat ise, Musadan sonra gelen nebilerin de vahiylerini kapsayan bir koleksiyon olarak karşımıza çıkar.

Başa Dön