O ağacın altına gelmeyeyim mi?
Senin gül yüzünü görmeyeyim mi?
Sana bir çift söz söylemeyeyim mi?
O ağacın altı niçin zindanmış?
Ellere yaz, bahar, çayır, çimenmiş.
O ağacın altı olmasa,
Ben ne yapayım?
Söyle bana sen olmasan,
Bu dünyada yaşamayı,
Ben ne yapayım?
O ağacın altı şimdi çimenler,
Açmışlar bak güzel çiçekler,
Kollarını açmış bizi beklerler...
O ağacın altı şimdi ne oldu?
Senden ayrılalı seneler oldu!
O ağacın altına gider olalım,
Aşkımızla yetinip mesut olalım,
Kimseye kem gözle bakmayalım.
Niçin artık o ağacın altı olmasın?
Erkek, kızlar neşelidir aslanım,
Güzeline kulak asmayalım.
Gel seninle el ele tutuşalım.
Kehriban’ı Kezban’ı görelim.
Zeynep’leri Ayşe’leri süzelim.
Artık benden ona ne de sevgilim?
Gel seninle o ağacın altına gidelim.
Orda bir sigara içelim.
Aşkımız uğruna sözleşelim.
Gel seninle o ağacın altına gidelim.