O'nu Bul!

Hayat, insanın içsel dünyasında yaşadığı karmaşa ile şekillenir. Dış dünyada yaşadığımız olgular, iç dünyamızdaki huzursuzlukları yansıtabilir, fakat dışarıya yönelik arayışlar çoğu zaman içsel huzuru bulmamıza engel olur. İnsan, bazen içindeki fırtınayı dindirmek için dış dünyaya kaçmaya çalışır. Hangi hobiyi denediğini, hangi meşgale ile vakit geçirdiğini hatırladığında, gerçek huzuru bulamadığını fark eder. Çünkü huzur dış dünyada değil, insanın içinde, onun Yaratanına yakınlığında saklıdır. İnsanın varlık amacı, yalnızca dünyada mutlu olmak değil, aynı zamanda yaratıcısına olan yakınlığını hissetmektir.

yazı resimYZ

Hayat, insanın içsel dünyasında yaşadığı karmaşa ile şekillenir. Dış dünyada yaşadığımız olgular, iç dünyamızdaki huzursuzlukları yansıtabilir, fakat dışarıya yönelik arayışlar çoğu zaman içsel huzuru bulmamıza engel olur. İnsan, bazen içindeki fırtınayı dindirmek için dış dünyaya kaçmaya çalışır. Hangi hobiyi denediğini, hangi meşgale ile vakit geçirdiğini hatırladığında, gerçek huzuru bulamadığını fark eder. Çünkü huzur dış dünyada değil, insanın içinde, onun Yaratanına yakınlığında saklıdır. İnsanın varlık amacı, yalnızca dünyada mutlu olmak değil, aynı zamanda yaratıcısına olan yakınlığını hissetmektir. Zariyat Suresinde Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (Zariyat 56) ayeti, bu gerçeği net bir şekilde ortaya koyar. İnsan, yalnızca bu dünyadaki geçici zevklerle değil, Allaha olan kullukla huzuru bulabilir. İçsel sıkıntılar, dışarıya atılma isteği, gerçek huzuru ve anlamı arama çabası, aslında insanın içindeki Allaha yakın olma arzusunun bir yansımasıdır. Allaha yakın olmadan, insan dış dünyadaki huzuru bulamaz. Hobi çöplüğünde dolaşmak, insanın bir arayışı olabilir. Fakat, insan yalnızca geçici hazlarla tatmin olamaz. Sürekli olarak dışarıya çıkma, rahatlama ya da bir şeylerle meşgul olma çabaları, aslında insanın içindeki boşluğu doldurma çabasıdır. Ruhun dertlerine çözüm aramak, kendini sürekli olarak dış dünyaya atmak, aslında kişinin kendisini anlama noktasındaki eksikliğindendir. O'nu bulmadan, gerçek huzuru bulmak imkansızdır. Her şeyin bir anlamı vardır ve o anlam, insanın yaratıcısını tanımasıyla mümkündür. İnsanın içindeki kıyamet, ruhsal bir fırtınadır. Çoğu zaman, insan bu fırtınadan kurtulmak için dışarıya doğru bir kaçış arar. Ama her dışsal kaçış, içsel huzuru getirmez. Ona uzak durarak, ruhsal karmaşayı çözemezsiniz. İçsel huzur, ancak Allaha yakın olmakla mümkündür. Allaha yakınsanız, dış dünyadaki zorluklar sizi etkilemez. Ona yakın olmak, ruhsal dengeyi ve huzuru bulmak anlamına gelir. Çünkü Allahın varlığı, her şeyin ötesindedir. Her şey Onun kudretiyle var olur ve her şeyin nihai anlamı Ondadır. O'nu bulmak, ruhsal bir yolculuktur. Bu yolculuk, sadece dışsal bir arayış değil, içsel bir uyanıştır. İçsel huzuru bulmak, Allaha teslimiyetle mümkündür. Dış dünyadaki bütün meşguliyetler, içsel huzurun yerine geçemez. Hangi hobiyi denemiş olursanız olun, hangi uğraşla zaman geçirmiş olursanız olun, O'na yakınlaşmadığınız sürece gerçek huzuru bulmanız mümkün değildir. İnsanın içindeki fırtına, Allaha yakınlıkla diner. İnsan, Allaha yakın olmadan dünya üzerinde rahat bir yaşam süremez. Ona yakın olmak, yalnızca dini vecibeleri yerine getirmekle değil, aynı zamanda her durumda Allahın varlığını hissedebilmekle mümkündür. Ona yakınsanız, hiçbir şeyin uzaklığı sizi yormaz, çünkü her şeyin sahibi Allahtır. Her şeyin anlamı Onun kudretinde saklıdır. Sonuç olarak, insanın içindeki huzursuzluk, yalnızca Allaha yakınlıkla sona erer. Onu bulmak, insanın varlık amacını anlamasıdır. Allaha yakın olunduğunda, dünya üzerindeki hiçbir zorluk insana ağır gelmez. Onu bulmadan huzur bulmak imkansızdır. Dış dünyadaki her şey, ancak Allaha yakın olunduğunda anlam kazanır. O'nu bul, O'nsuz yaşayamazsın. Denedin; biliyorsun.

Başa Dön