Oturduğum yerdeyim, olmadığım şeyi yapmıyorum.Hiç yapabiliyorum, öğrendim.Hiç yaparak ne kadar yorulduğuma bakıyorum.Pencere açıyorum sıklıkla.Sokakları bina bina tekmelemek için.Binalarca kıyak geçiyorum bıyık altından bir ifadeyle.Ben bu evin bir odasındayım ve odanın kapısına bakınmaktayım, odanın bir kapısı ve kapısında yumruk yumruk yeşil gözlerinin olduğunu anlıyorum hallice; kapıya bakıyorum.Odanın değişik yerlerinde değişik resimler süslü,el yapımı dijital sesler de var bellice.Mikrofonu var karşımda uzayan.Bir yerlerdeyim işte, hayatımın bir bölümünde gidip geliyorum.Geldiğim yerdeyim, hiç yapıp şarkı söyleyen yorgun yerimde.İrice.Anlamadığın vardı senin, soluyorsun hala beni o denli hapsediliyorum taraflarına.Anlamadığın var yinede senin.Taraf tutan ben değilim mesela.Sen en çok seni tutuyorsun aramızda.Bana kalan hiçle ben mikrofonu ve odanın kapısını tutabiliyorum ancak.Dumandan hayalet kapı bir ileri iki geri nefeslerken beni; seni ümit ediyorum bunu sıklıkla yapıyorum bugün, şimdi uyku halindesin eminim.İsminin beşlisinde yani.Sağ ve sol yanlarına değiyordur yatak ritimsiz ve seslice.Gölgeliyorum öyleyse seni, karanlık ve maksatlısın çünkü.Seni düşlerken uyuyan tarafını gölgeliyorum en çok.Uzuyorum sonra,sıkıntıdan, bu odadan, şişenin dibinden, dibini görenden,seni gölgeleyenden, bana değen yerlerinden yatağına uzuyorum.Düşüncepliyim çok; elimi cebime her attığımda, düşün düşün işlenmişim.Tüm şunlara rağmen müstesna aşkının cıvıltılı vızıltılı açık renkli yaz kokulu bahçesinden çiçek açma niyetindeyim.Nasılsın peki bugün?Gururlumusun hala.Ad mısın tamlanabilinen ve hala seni çevreleyen arkadaş fosillerin için terliyor mu gururun ve sen her şeyle beraber bir ad mısın hala.Kaç duvarın kaldı asılmadık ve düşülmedik kaç tavanı kaldı aklının?Kilidi kırık düşler, kapısı yarım sızlar ve takırtısız bir kapı, takıntız bir yapı?Açık kapı arsızı duman duman üfler beni üstüne.Ben de çiçekten sana açmaktan bahsediyorum zavvalıca.Ben sende aşkın taştığı son damlaydım oysa; çarpıp sıçradım. Yorgun düşmeseydim hiç yapıyor olmaktan, sayfanın tam ortasına sıçradığımı da görecektin.Görmedin, anlamadığın var çünkü senin.
Odada gizlenmiş beş kişiyiz, odada sığıntı beş duvar, iliştirilmiş, unutulmuş, rutubetlenmeye bırakılmış beş yeni sayfayız.Rüzgardan sayfalarımız ve kafamız karışmış tel tel.Biz bunlarız.Yemek yemeden ve hiç yaparak bakınan ayrıntılar.
Binanın altında, bir arabanın dışında bir duvar kenarına ilişkilendirildim.Anlamadın oysa sürpriz kıvamında ilişkilendirildim..Ağlamadım; seni üstünde son gördüğüm o kaldırım ağladı.Taksi vardı duran durmayan ve şoförleri taksilerin; bak onlar da ağladı.Durmak üzereyken taksici; güm gök üstüme patladı.İki yanak iki yanağa değdi, kokladık birbirimizi ve adım adım sırtım vardı, arkan vardı ve bir hikayen arkanda bıraktığın.İşte hiç yapıyor olmayı öğrendim bugünlerde.O gün ağlayamadım ama biliyor musun?Beni takside boğma planı yapıyordu tüm İStanbul ama ben hiç yaşlanmadım biliyor musun?Evini, içimde sustuğum gözlerini,kurumuş dudak derini,cebindeki elini,sahne kıyafetlerini,yağmurluğu,kuru havayı arkana iteceğin hikayeye dönüştüğüm taksi yollarına hiç taş dökmedim ben.Taş kesmedim henüz, ruh kestim ama.Aşk kestim,beni kesmedim hala, seni kesmedim.Ümitleniyorum sana, ağlamıyorum henüz.Hiç yapıyor ağlamıyorum.
Yarın ellerini ağlıyorum diyelim ama,ellerini taşlara sürüyorum ve ağlara takıyorum diyebilelim en çok.Ellerinden çekiyorum bebeğim, ellerindi üstümde kalan çünkü ve o ellerden çekiyorum.Ağırlaşıyor beyaz mermerler, beyaz on mermer sana ait olan.Çekiyorum, onlardan.Çok, ağırım.Ağrıma gidiyor adın.Zamanı gördüm, sevişen saatler gördüm, akrebi gördüm, kaldırırdı kancasını ve yelkovanlarca tecavüz edebilme yetisiyle akrep.Dakikalara tik tak tecavüz sonrası sağlı sollu ok atan akrebi gördüm.Atan sen vardın bir de, damarlarımda biriktirdiğim sevişen saatlerde, dakikalarca akrep tadın vardı; sen vardın.
Tırnaklarını yediğin sinirinde, bulaşıcı hastalık mayası var bilmelisin.Yüzünde sivrilen kaştan yapının altında çatırdayan küçük korkak kızın ağlamaklı hali var sonra.Sen o uyku hallerindeyken hiç yapıyor olmakla ilgili bir tarafım var benim.
Ordaydım
Ben sende aşkın taştığı son damlaydım oysa; çarpıp sıçradım.