Osmanlıcılık oynuyoruz ya güya!
Ya da bazıları çok meraklı Osmanlıcılık adı altında pis kokular yayan gizli oyunlar oynamaya. Hile ve desise ile bin türlü dolap
çevirmeye
Üstelik bu tipler, çoğunlukla da -bendenizin tavsifiyle- ya cehl-i rubadırlar, ya da cehl-i nısıf
Hani meşhur sözdür ya: En tehlikeli cahil, yarı okumuş cahildir diye Bizde her cenahtan mebzul miktarda var bunlardan, ibadullah
***
Bin dört yüz yıl evvel, İslâm içine nifak sokan bir melunun başlattığı kara propaganda geleneği, hiçbir devirde bu kadar revaçta olmamış, toplumu bu kadar zelil eylememişti
Bugün, İslâm ümmeti de, Müslüman Türk toplumu da zilleti, açıkça zulmeti yaşamaktadır
Tıpkı Karabağda olduğu gibi
Tıpkı Kudüste olduğu gibi
Tıpkı Yemende, Suriyede, Irakta olduğu gibi
Heyhat ki heyhat!
Mahut kara propagandanın etkisinde kalan saf ve temiz Müslümanlar da, birer bakar köre dönüştüklerinden; çıplak gerçekleri göremiyorlar
***
En başta Osmanlıya vurgu yapmama gelirsek
Osmanlının en güçlü zamanında dahi, okuryazar sayısı en çok yüzde on civarındaydı
Artık yıkılmaya yüz tuttuğu on dokuzuncu yüzyıl ile yirminci yüzyılın başlarında ise en çok yüzde beş
Bu ne hazin bir durumdur ki;
Günümüz Türkiyesinde okuryazar oranı yüzde doksanın üzerinde olmasına rağmen, yüzde beşlik Osmanlı döneminde çıkardığımız münevverlerin, düşünürlerin, aydınların sayısı kadar aydın çıkaramıyoruz
Aman Allahım, aman
Devr-i istibdat ta bile susmayan, susmadığı için zindanların karanlıklarına atılan, sürgünden sürgüne gönderilen Osmanlı aydınlarının yerini; günümüzdeki müstebit şakşakçısı cehl-i nısıflar aldı
***
Cehl-i nısıf derken; en üst kategoriden bahsediyorum
Oysa çoğunluk, cehl-i ruba ile cehl-i mürekkebin elindedir
Okumaz
Okuduğunu anlamaz
Okuyanı, okuduğunu anlayanı hedef tahtasına oturtur
Tek bildiği şey: Gez, göz, arpacık
Yukarıdan emir gelse de, gelmese de
Toptancı cehaletinin kustuğu tek şey yaylım ateşidir
Müdde-i umum da, müstantik de, kadı da odur
Kararı da o verir, infazı da o yapar
***
Hâl böyle olunca; toplum olarak zifiri karanlıkta cehlin pençesine düşmeyip de ne yapacaktık?
Kendi pençelerimizle zulmeti tırmalayıp yırtamamışsak, zilleti yaşamayıp da ne olacaktık ki?..
***
(Burada bir haşiye açalım:
Toplumun en alt katmanından bir bende-i hakirim. Kendimi beğenmişlikten, kibirden Allaha sığınırım
İnsanları küçümsemek değil amacım. Bir faktın altını çizmeye çalışıyor ve durum tespiti yapıyorum. Mesele budur.)
***
Son tahlilde
Bari Osmanlıcılık oynamayı bırakın hiç olmazsa!
Osmanlıya kurban olun siz
Fatih Sultan Mehmet de onların bağrından çıktı, Mustafa Kemal Atatürk de
O yüzde beşlik okuryazar içinden Namık Kemali, Mehmet Akifi, Ziya Paşayı ve dahi nicelerini de onlar yetiştirdiler
Yüz bin tanenizi toplasak bir Nefi etmezsiniz.
***
Dünü yazan tarih, yarın da bugünü yazacak
Arkasında derin iz bırakanlar tarihe düşerler
Hödükler ise çöplüğe
***
Namık Kemali rahmetle yâd edelim ve onunla bitirelim yazıyı
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten...
Cahit Kılıç
İstanbul, 29 Temmuz 2017