yağmalanmış hayatlara dadaloğlu
aşksız yüreklere mevlana olamam
yusufa karşı suratsız bir kadınım
meyil düşüremez kalplere işvelerim
bilmem çeker mi ağırlığınızı ellerim
düşündükçe çatılıyor kaşlarım
perçemimde rüzgar sıkıntısı
geldiğim yolu bulmak için
mısralar bırakıyorum yere
dağlanmadan güneş yetişebilirim belki
yakılmadan bütün haritalar
ve sarsılmadan gece
yağmurlarla arınmış şehre
korkaklar gibi sızlayacak değilim
hırpalıyorum gündüzü ve geceyi
böğrüne gömülü bıçak gibi
acıyı yürütüyorum damarlarına
ki irkilsin sahte olan ne varsa
dökülsün pasları kepeksi bedenlerin