ressamım...
siperin üşümüş duvarın yaslanmış
namlunun sıcağını okşuyordum
ve yırtık botlarımın içindeki göletin
güneşi yutup nasıl ısınmadığına içerliyordum.
hani bir köşede sakladığım düşlerim
hani ateşinden gelincikler açan yanağın
hani ısınmıyor üzerine kurşun atınca
bottan kaçan parmağım
ve gittikçe soğuyor
omuzumda ağırlaşan miğferi delik ressamım
ilk defa silah gibi tutarken silahı
kırmızıya battırıyor ilk defa
üzerine fırça çizilmiş namluyu.
Oca.00