Saçmalık İçind

a

yazı resim

pencereden suzulen gunese inat, uyku tutkumu yineledim, cep telefonum 10 dk sonra çalmaya başlayacak, bu 10 dakika çok değerli o zaman diyerek yastığa kocaman sarılarak uyudum.... uyuyordum ya da uyumuyordum... korkunç bir fırtınayla irkildim, evet yalnızdım.. yalnız kalmaktan her zaman korkarım, küçükken evde yalnız kaldığım zamanlarda perdelere doğru bakar, korkunç hayaller kurardım.. bu da acaba bir çocukluk hayalim mi diye düşündüm.. hayır aslında değildi... korkarak yavaşça yürüyordum fırtınada, birden yağış başladı... başıma damlayan yağmur damlaları sert bir elle vurmuşcasına canımı acıtıyordu.. ne olacak tı, nereye yürüyordum.. kollarım birbirine kavuşmuş, düz beyaz geceliğim yağmurdan sırılsıklam olmuş ve akşam düz fön çekerek yattığım saçlarım kıvırcık formuna geri dönmüştü.. yalnız bir farklılık var dı yüzümde.. yalnızdım, hava çok kötüydü ama ben tebessüm ediyordum.. hem tebessüm edip hem de korkuyordum.. duyguların karışık olabileceğine sadece o zaman tanıklık ederim.. çünkü benim için hayatta tekler vardır.. iyisindir veya kötü.. birden aslında bu duygu karmaşasın ilk olmadığını düşündüm.. hani o salıncaktan düşen küçük kızı kaldıran babası ona çikolata uzatmıştı hem ağlıyor, hem gülüyordu yavrucak.. gözlerine derin derin bakınca o masum iki çift gözün duygularının bana yansımasını dinleyerek geçmiştirm yanından.. kelimelerle uğraşmayı sevmiyorum.. çünkü ne kadar yoğrulursan onlarla kurtaramıyorsun kendini.. hem basit hem de açık olmalısın onlarla oynarken.. hiç bir zaman başaramadım..
basaramadim tek duze hayaller kurup, sıradan yaşamayı. oysa arzuladığım hep bu olmuştu. sıkıldığım tek şey komplex yaşamaktı. böylesi karmaşa yoruyordu beni... ben düşünmek istemiyordum. milyonlarca insan gibi maskelerle dolaşıp benliğimi kendime saklamak istemiyordum. basit yaşamak istiyordum. basit ama rahat, basit ama konforlu, standartları yüksek normal bir yaşam istiyordum. iç hesaplaşmalarımla uğraşmayı bırakara dikkaltice geceliğime bakmaya koyuldum, bana ait değildi, olamazdı zaten.. böyle bir gecelik asla giymezdim... peki niye üstümdeydi.. uçurumun kenarına yaklaştım.. saçlarımın uzadığını o anda farkettim rüzgarda olabildiğince dansediyordu.. hava niye karanlıktı ve ben niye yalnızdım? en büyük korkum olan yalnızlıkla geçireceğim saniyelerden bile korkarım oysa...
ama hayat iste insana hep arzu edileni sunmuyordu. belki de cok fazla bir sey beklemeyip oylece kayip gidecektin dunya penceresinden.
ani yasamaya kimsenin izni yoktu ama. herkes degerlerinin ardina saklanmis; kendi degerlerini empoze etmeye calisiyordu. yazik bir gelecek vardi daha da uzaklarda...
ben daha fazla uyumamaliydim.. kalkmaliydim bir an once, bu dunyanin sekillendirdigi kendimin adapte oldugu dayatilmis yasama donmeliydim,

Başa Dön