Şairler Günahkâr İnsanlardır

Her insan fikir ve düşüncelerini bir başkasıyla paylaşmak ister/paylaştıkça rahatlar ama şair ve yazar herkesten daha çok yapar bunu. O yüzden şair ve yazarlar herkesten daha çok günahkâr insanlardır.

yazı resim

Şairler günahkâr insanlardır

Her insan fikir ve düşüncelerini bir başkasıyla paylaşmak ister/paylaştıkça rahatlar ama şair ve yazar herkesten daha çok yapar bunu.
O yüzden şair ve yazarlar herkesten daha çok günahkâr insanlardır.
Çünkü onlar yaptıklarını ve yapmak istediklerini anlatmak suretiyle günahlarına şahit tutarlar. Günahlarını kayıt altına alarak işlerini –bilmeden veya bilerek- zorlaştırırlar.
Ama her şey rağmen edebiyat zevklidir…
Edebiyatın o leziz tadından tadan bir insan, bir daha kendini edebiyattan uzaklaştıramıyor.
Zira edebiyat “ilham” halinden gelir.
Kan gibi dolaşarak damarlarından, şeytan sinsiliğince kalbe vesvese verir edebiyat…
Geçenlerde bir edebiyatçı arkadaşım -incelemem için- şiirlerinden gönderdi bana.
Henüz piyasaya kitap şeklinde çıkmamış ancak kitaplaştırmayı düşündüğü el değmemiş, göz görmemiş bu gizemli şiirleri okuyunca şairlerin günahkâr olduğuna bir kez daha inandım…
“Baş kucakta gel kapıma,
Adımı duyunca;
Boynun omzuna düşsün,
Ben diye uyu
Ben diye uyan. .
Damarlarında ben akayım.
Her kapıya ben diye koş.
Her mevsim ben olayım.
Ye beynini!
Ben ben ben diye..
Şahdamarında ben.
Bir melankoli hali gece ve gündüz…
Ben diye sayıkla,
Ateşin çıksın,
İnle döşeklerde,
Ben ben ben diye..
Adımı duyunca;
Nefesin kesilsin,
Beynin patlasın!
Aklından an çıkarma..
Üstünü başını yırt!
Saçını yol tutam tutam,
Zihnini lime lime doğra,
Ben ben ben diye…
Delinim ey sevgili!
Katlini isterim!
Canına göz diktim.
Gözümün hakkını ver!”
Siz ne anladınız bu dizelerde bilmiyorum ama ben…
Bu şiiri yalnız şiir olarak bir edebiyatçı gözüyle bakacak olursak gayet muhteşem ve hiçbir sorun yok.
Lakin bu şiiri, benden istenilen yönüyle incelediğimde…
Şiirde “Sevgili” (sevgili her ne ise ve kimse…) ilahlık tahtına oturtulmuştur.
Öyle ki, şair (bilerek veya bilmeyerek) maşukunun kendisine tabiri caizse (ki ona göre bundan daha doğal bir şey yoktur, hatta olmazsa olmazı bir şeydir…) kendisine tapmasını istiyor.
“Aşk bu mudur” diye soracak olursanız…
???.......................

Başa Dön