"Bugün Cumhuriyet Bayramı mı? Yoksa hala yazmaya çalıştığım o romanın ilk cümlesi mi?" – Franz Kafka"

Şairler Ölüme Çağrılır...

yazı resim

Eski bir ölü çağırıyor... sadece beni.
O horluyor; ben bedenimi ölüme hazırlıyorum
Bir çelişki var bu işte!
Eksik olan her şey sanki kara toprakta gizli...

Daha dün... tabutumu yürekler de gördüm
Tanıyamadım hiç kendimi
Ne çok değişmişim; hiç anlayamadım!
Taşındığım her omuzun bedeninde çoğalıyordum.

Ve yeter artık! Neredeyim ben?
Bu ölü de kim?
İnanamıyorum...
Ruhumda ince bir sır iki cumada bir !..

Kol kola karanlık sokaklara girdiler
Omuzlarda o ölü
Birbirine sarılmış iki çocukta
Ama yalnızca!
iki çocukta gördüm , cenneti...

Ölümdü! zifiri karanlıkta saklanan
Göremedim! şiirler söylemeseydi de hiç bilmeyecektim...

Şiirler de halen o ikiyüzlü ispatlar var
Ben şairim, ya sen? Dercesine...
Topladım harfleri, zaten o ölü de çağırıyor beni... sadece beni
Anladım artık! Asıl çelişki yaşama(ma)kta...

“ ölen her şairde yaşar; şiirin tüm sırrı...
bilirim ki;
bilinsin diye sırlar; şairler ölüme çağrılır...”

EMRE ONBEY
]

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön