ne çok acımışım ben
ne çok kanmışım her masala
bi çocuk saflığıyla
her şeye tam bir inançla bakarak
aldanmışlığımı sevmişim belki de
sonunu bilerek
kendime acımadan yürümüşüm
o CAN kırığı kaplı yolda
kendi kalp kırıklıklarım
canımı daha da acıtmış
hissetmemişim
her seferinde daha da çok kanamışım
farkına varamamışım
ölmüşüm belki de
ama o lanet olasıca umut kırıntısı tutmuş beni
her şeye rağmen devam demiş
ben de yine çocuk gibi itaatkar davranmışım
eğmişim boynumu yine
tüm kabullenişimle
vazgeçmişim kendimden
bile isteye
ama sonra kendimi ardımda bıraktığımı görünce
kıyamamışım kendime
koşup sarılmışım hiçliğime
özetle
iki ileri bir geri hayatta yol almaya çalışıyorum
olmuyor belki de
ama hayat da bana gül bahçesi vaad etmiyor ki
koşmam için...