sana... sonkez

sonsuz zannettiğim ama ansızın son bulan yolculuğum; sana... sonkez Bir tek kalemim elimde, yazıyorum. Okursan; sana...

yazı resim

Sonsuz zannettiğim ama ansızın son bulan yolculuğum; sana...son kez

06/11/2000
takriben saat: 11.04
“unut beni yada şöyle söyleyeyim vazgeç benden...
SEN
Belki bir gün demek bile acı veriyor yüreğime, kalemime, gözlerime...
01/03/2002
takriben saat: 21.24
“artık görüşemeyiz, ben evleniyorum...”
YİNE SEN
Sesimin ve yüreğimin titremesine engel olamasam da ne diyebilirim ki takdir-i ilahi...

04/03/2003
takriben saat: 20.05
“Seni anlıyorum, söyleyecek bir şeyde bulamıyorum ama ben seni sevmiyorum...”
HEP SEN
Anla(ya)mıyorsun beni, sende herkesler gibi...
Benim söyleyecek çok şeyim var, söyleyemiyorum. Seninde yok, suçlu sessizliğinle dinlemedesin yine. Aynı yerdeyiz yani senin yalancılığın üzerinde benimde canımı yakan dürüstlüğüm...
Bir tek kalemim elimde, yazıyorum. Okursan; sana...
Sana sevdam sebepsiz miydi ki? Sebep bir bakışındı; kendimi değerli hissettiğim tek bakış. Unutmaya çalışmadım mı sanırsın, en uzun günlerde bakışından uzak kalmak için oruçlardaydı yüreğim bilir misin ki? Kızgınım sana; madem sevmemiştin beni niye çevirmedin bakışını benden öte yana? Bende varsın diye incindi yürekler aldım bir çok kez sevdalıların “ah”ını, sende de benim “ah”ım var bil! Birgün üzerse birileri seni, “ah” ımdır yaşadığın. Ben helal de etsem hakkımı gönlümün yaşı Rıza-i İlahiye dokunmuştur. Heyhat elden ne gelir artık.
Can çekişmekte sevdan, yüreğimle. Kalsın diye değil al diye yakarışlardayım artık.
Gönlüne kabul olunursam, vakitli yada vakitsiz daim kabulümsün dedim ya son bir ümitle.
İşte tükettim bütün ümitlerimi üç gün ve gecede. Sabahları artık farklı uyanıyorum, daim uyumak niyetiyle. Soğuklar terk ediyormuş yurdu hatta bugün toprağa cemre düşmüş, ilkbaharmış gelen yani, yüklü miktar para geçecekmiş elime, sevmeyen de yokmuş beni! kimin umurunda...yüreğine sevdamı koyamadıktan sonra. Çok şeymi ki istediğim? Olmayacak çok küçük bir şey sadece değil mi?
Gözyaşım kırdı kalemimi, kesti soluğumu. Kalbimde sonsuz bir delikle yaşama savaşı veriyorum, dualardayım ümitle...
Kalpler elinde olana sığındım hep; hazinenden eksilirmi ki Ya Rab, gönlüne sevdamı işleyiversen şefkatinle dedim. Eksilmez bilirim gönüle bir tek O’ nun sözü geçer onuda bilirim. Ya Sabır, imtihanımda başarılı kıl! Rahmetini esirgeme, gücüm kalmadı Ya Fettah dedim sızlandım bir sonraki üç gün üç gecelerde.
...
Sanki kırk ikindi yağmurlarında sevdanla ıslanmış yüreğim, zatürre olmuş da kırk birinci günün güneşli sabahında yüreğimde, ciğerimde sen yokken uyanıvermişim ansızın. Şifa oluvermiş Ya Baki Entel Baki zikirlerim, yüreğime puslu ciğerime. Almış, yükünü yüreğimden. Şükür Ya Rab!...
Uyandım sabah her zamanki gibi, sağımdan. Üşümüş ellerim ayaklarım, yaşlar kurumuş tuzu yakmış yüzümü. Epeyce de acıkmışım. Önce alnım secdeye vardı şükür namına yüreğim ısındı, sonra sıcak bir ıhlamur içtim ellerim üşümüyor artık, kahvaltıyı öğlene erteledim formumu korumam lazım.
Ben bugün harikayım ya!
Muhabbet baki, hakedene...

Başa Dön