Savcının Karısı

Biz akşamları Nadirin kahvesine takılırız. Aslında, takılmak zorundayız demeliydim. Geç kalırsak Nadir eve telefon edip, Daha gelmiyor musun, nargileyi hazırlayayım mı? diye sorar. Böylesine yüzsüz bir kahvecidir...

yazı resimYZ

Biz akşamları Nadirin kahvesine takılırız. Aslında, takılmak zorundayız demeliydim. Geç kalırsak Nadir eve telefon edip, Daha gelmiyor musun, nargileyi hazırlayayım mı? diye sorar. Böylesine yüzsüz bir kahvecidir...

Kahveye girer girmez elimize nargileyi tutuşturuverir. Tabii bu nargileyi tutuşturuverir lafın gelişi. Nargilenin marpucu ele tutuşturulmaz, masanın üzerine konur ve siz oradan alırsınız. Ayrıca başkasının nargilesinin ateşinden sigara da yakılmaz. Tabii dayak yemeği göze aldıysanız o başka.... Bu arada bizim içtiğimiz nargilenin hakiki tömbeki değil, Arap ülkelerindeki gibi meyve aromalı olduğunu belirteyim. Bu meyve aromalı, içinde ne olduğu belirsiz ( meyve püresi, bal, aroma, vs.) nargilenin kanser yaptığı iddia ediliyor. Eğer doğru ise benden kurtulmanıza az kaldı....

Neyse lafı fazla uzatmayıp konuya girelim:

Nargilemizden bir fırt çekip, çayımızı yudumlayarak kahvenin Nuhtan kalma televizyonundaki diziyi seyretmeye başladık.

Ailenizin televizyonu ATV deki, Savcının Karısı isimli dizinin konusu çok ilginç. İstanbuldaki bir adliyede görev yapan Savcımızın ( Savcı Yardımcısı) bir makam odası var ki, benzeri İstanbul Valisinde yok. Zaten Savcımız köşkte oturuyor. Tabii bu köşk babasının Boğazdaki yalısı kadar muhteşem değil.

Devletimiz Savcı beyimize son model ve yabancı marka bir makam arabası da vermiş. Savcı beyimizin kendisinin de zaten Hondanın son modeli güzel bir otomobili var. Ve de ayrıca Savcı Beyimiz akşam yemeklerinde saraylardan bozma lüks restoranlara takılıyor!

Demek ki AKP Hükümeti adliye personelinin maaşlarını hayli arttırmış.

Bu arada Savcı beyimiz neredeyse hafta içi her gün uçakla İstanbuldan Ankaraya gidip dönüyor. Bunu niye yaptığını anlayamadım. Belki de sadece uçmayı seviyordur...

Ama nedense Savcı beyimiz hep FLY Air firmasının uçağı ile seyahat ediyor. Zaten FLY Air firmasının da bu hatta tek uçağı var. Bu gidip gelmeler esnasında uçağın hosteslerinden birisi Savcı beyimize aşık oluyor.....

Unutmada belirteyim, Savcı beyimiz aslında Ünlü Sihirbaz Zati Sungurun torunu oluyor. Filmin bir sahnesinde eline aldığı Browning P 35 marka silahı bir plan sonra Beretta 92 F marka oluyor. Silahlar tabii ki hakiki değil, aslının çok güzel kuru sıkı kopyaları ama bir anda nasıl değişiverdiklerini biri bize anlatsa....

Bu arada Savcı beyimize aşık olan hostes kızımız soluğu Savcının köşkünde alıp cumburlop diye kendini Savcı beyimizin yatağına atıveriyor. Bizimkisi önce biraz tutuk davranıyor, sonra on beş dakika önce aldığı 150 miligramlık Viagra etkisini göstermiş olacak ki harekete geçiyor.

Ve işlem sonucu çok memnun kalmış olmalı ki, Hostes kızımız ile evleniyor.

Oluyor Hostes kızımız, Savcının Karısı.

Şaka bir yana, ayağa düşürmedikleri bir tek Yargı Kurumu kalmıştı. Onu da rezil edip yalan yanlış tanıtmak için bu diziyi yapmış olmalılar.

Kendi halkından bu kadar kopuk ve gerçeklerden bu kadar uzak bu heriflerin eline bizim Nadir nargilenin marpucunu verse yeridir.

Can Macit

]

Yorumlar

Başa Dön