"Yarın ne okuyacağını bilmek, bugünün keyfini kaçırmanın en iyi yoludur." - Umberto Eco"

Sevgili Babama

yazı resim

Sevgili babacığım!
Bir mektup değil bu.
Bir şiir sayılabilir belki.
Belki de babasını anlamış bir oğulun
Geç kalmış itirafları.

Çocuktum,
Anlamıyordum.
Ellerinin sevginden daha çok
Öfkeni göstermesini.
Anlayamıyordum,
Kırıp, dağıtan
Sonra toplayıp onarmayan huylarını.
İçin için ağlıyordum;
Ama göstermiyordum göz yaşlarımı.
Öğreniyordum:
Ağlamanın asla çözüm olamayacağını.
Şimdi dimdik duruyorsam ayakta,
Boyun eğmiyorsam,
Kırıp dağıttığın
Sonra toplamadığın yanlarımı
Kendim topladığımdandır.
Cezalandırırken hep ölçüyü kaçıran
Ellerinden öpüyorum.

Kaç kere yitirdim seni hislerimde,
Evden gitmeyi düşündüm.
Ama her defasında sevginin
Kangren olmuş hırslarından
Çok fazla olduğunu öğrendim.
Doğruluğun, mertliğin
Ne demek olduğunu biliyorsam şimdi.
Demem o ki
Biraz olsun adamsam.
Senin öğretilerine borçluyum.
İnsanlığın ne demek olduğunu
Kırıp dağıtmayan bir tarzda
Şimdi ben de çocuklarımın içine kazıyorum.
Yani ben baba oldukça
Seni daha çok anlıyorum.

Senin çabalamalarını,
Hayatı erken sırtlamanı
İçine sindiremeyenlere asıl öfken.
Hesaplayamadığın yalnızlıklar
Beklemediğin ayrılıklar,
Ölümler yaraladı seni.
Biliyorum.
Bu yüzdendi beni baskı altında tutuşun.
Annemin şefkati sınırsız eliyle
Senin hoyrat sandığım elin birmiş
Anlıyorum.
Eğer ki
İstediğin gibi bir oğul olamadıysam sana
Özür diliyorum.
Ayrı kaldığımız bu bayram gününde
Seni geç de olsa anlayabilmiş olmanın
Mutluluğunu yaşıyorum.
Her şey için binlerce kere teşekkür ediyorum.
İyi ki varsın…

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön