bana bir hüviyet verdiler sonra çaldılar
bir kader yazdılar, sildiler
bir renk sonra
boyası çabuk silindi
bir isim verdiler, içinde beklentiler taşıyan
nefret uyandıran, sempati toplayan
taşıyarak yürüdüm
silik bir yazıda sözcüklerini ararmışım gibi bir yandan kaderimin
beklentileri karşıladıkça yadırgandım
onlardan sıyrıldıkça şüpheliydim
kopamadım, her şeyden kopma arzusundan
yaş tahtaya bastım
ıslak zeminde oynadım
sokağa tükürdüm
yaşlılara yer vermedim
hep arka sıralarda oturdum
kimse bana dokunmasın istedim
kimseye bir faydam olmasın
makul olmak değil niyetim
.
fazilet toplumun evcilleştiren tasmasıdır
hüsn-i zan bilirsin bu istimali
alengirli bezekler tuzağıdır oynaşık duyguların
kusmuk cevheridir varlığının
unut ve yeniden hatırla her şeyi