Bir yerlerin sınırında birileri ölüyor birilerinin içinde, bir iç olmanın istenmeyeninde.
Susuyoruz, konuşuyoruz , dinliyoruz ama acımıyoruz vicdanlarımız, ara ki bulasın, var ama nerdenin bilinmezin de...
İçimiz değil, sözümüz acıyor ki söz gider iç baki kalır ve kelebek ömürlü kelimeler hayatta kalamaz bu uzak istenmeyen mesafesinde.
Bir tek sus dayanır bu mesafeye ve sus bir başka susmaya gebedir nihayetinde...
Bir tek mermi bir kitaplık kadar söz barındırır bazen, geldiği yerde yüklenir sözle, gittiği yerce anlam kazanır.
Kimin yüreğindeki kanı kime taşır önemlidir elbet...
Bazen bir damla kan pusulası olur vicdana giden yolun.
Üç adımda biter bir toprak parçasının üsünde ve altında kardeşler, bir de ölmenin arafında bir mermi, soksa ölecek, dönemeyecek kovanına, dönmemek için yola çıkarılmış olsa da...
Sınır
filistindeki yasama denemelerini konu alan bir calısmadır