Yağmur durmaksızın yağarken ben keyifle ıslanıyor olmanın tadını çıkartıyordum, durağa doğru ilerlerken, hayatı ve bize sunduğu güzelliği görmemekse mümkün değildi, ama tüm keyfimi kaçıran o siren sesi aslında o gerçeğin sesini duyduğumda herzamanki gibi yine ürperdiğimi farkettim , önümde bir cenaze aracı siren çalıp haraket etmekteydi, ve işte şimdi durup birkez daha nekadar gerçek ve varolduğumu sorgulama vaktidir, o ölen kişide bir zamanlar nefes alıyordu, yemek yiyordu hayaller kuruyordu, belkide henüz tamamlayamadığı işleri vardır ki bu kimin umurunda sanki,ecel ayrıcalık tanımıyor,ve ben o an ölüm gerçeğiyle bir kez daha yüzleşirken buldum kendimi, tamam şuan yürüyorum şuan nefes alıyorum ama ya bir saniye sonra okadar yakınımdaki ölüm aslında ve okadar yakınımızdaki aslında onu es geçip farketmememiz mümkün değil. cenaze aracı ilerlerken ardı sıra tren misali dizilmiş araçları görebiliyordum hepside o ölen kişiyi son yolculuğuna uğurlamak için çabalıyordu. kimbilir nekadarda acı içindeydiler. ve durağa vardığımda otobüse binmek için araca adımımı attığımda bir kez daha kalabalığın ve otobüsün içerisinin sıcaklığı dolayısıyla buğulanmış camdan dışarı bakarken
ve düşüncelere dalmış iken buluyordum kendimi, cam buğuluda olsa etrafı süzmek okadar keyifliydiki oysa gün gelecek bu anı bende yaşayamayacaktım benimde bedenim toprağa dönüşecekti , o pek kıymetli bedenim gün geçtikçe eriyip bitecekti. ne acı bir durumdur bu. hiç gerçek değil hemde hiç. el ayak çeksen böyle bir dünyada mümkün değil az hatayla yoluna devam etsenki yine yolunun biteceği bir nokta olacaktır mutlaka, ne yapsan ne derece düşünsen nafile ama hayata bir kez geliyorsun onuda hayatın tadını çıkar mantığıyla hareket edersek yada etmiş olursak şayet tüm bunlar o bildiğimiz günahlara davet eder bizi o yüzden durup düşünmeyide elden bırakmamak gerek, nitekim herkezin toplanıp bir araya geleceği yer belli kısaca gideceği yer belli bunu göz ardı edenlerde muhtemelen vardığı yere şoklar içerisinde gidecek olanlardır muhtemelen, bu iç karartıcı günden sonra ki aslında durup bir kez daha düşünmemi sağlayan o gerçekci günü ardından şuan nefes alıyor olduğumu bilmek, tüm kötülüklerden uzakta ve içerisinde olmadan başımı odama kısaca evime sokmuş olmam benim hem sevincim ve hüznümün arasında şıkışıp kalmama sebep oluyor, çünkü biliyorumki şuanda bile ben bu satırları rahat bir şekilde evimde odamda yazar iken dünya ve pislikleriyle boğuşanları ve çıkmazda kalanları hissedebiliyorum... ve var olan ölüm gerçeğinide biliyorum... üzerinde yürüdüğümüz her yol bizi ulaşmak istediğimiz yere ulaştıracak diye bir kaide yok !!! attığımız adımlar ne kadar tedbirli atılırsa bizim içinde okadar iyi olur....
...hayata dair kısa kısa - Eda Toğaç... şuan varım yarın var olabileceğimin garantisini ne alabilirim nede verebilirim---