hava soğuk, yerler bembeyaz
umursamadan yürüyor süleyman
doğduğundan beri müslüman
kulağına ezan okunmuştu kundakta
elinden tutup camiye götürmüşlerdi
oruç tutmuştu, henüz yedi yaşında
sonra arayı açtı Allah la
unuttu uzun süre inanmayı
yedi, içti, bir eli yağda bir eli balda
yirmisinde aşık oldu süleyman
bir gece öyle içti ki aman aman
uzun donla çifte telli oynadı sokakta
ama rezil olmaya değerdi o afeti cihan
sarı saç, yeşil göz, bembeyaz ten
o bakınca ne akıl kalıyor, ne iman
aslında hiç dinsiz olmamıştı süleyman
sadece caminin yolunu unutmuştu bir zaman
önce okulu bitirdi, işe girdi
bir kız buldu anası evlendi
bir yıla varmadan oldu baba
bir ev aldı önce, sonra araba
bir hayat kurmuştu kendine süleyman
sıradandı, ne artistti, ne kahraman
arasıra gözü kayardı güzel kadınlara
ama korkardı karısından çokça
kırkından sonra cumalara uğrar olmuştu
ellisinde umre yaptı geldi, tatil gibi
atmışında, zamanıdır dedi hacca gitti
günler biribirini kovalıyor sanki
su gibi geçiyordu zaman
hava soğuk, yerler bembeyaz
bastonuna tutunmuş yürüyor biri
sabaha yakın, şafak vakti
cami yolunda, namaza gidiyor müslüman
iş bitmiş, yetmişinde bir dede süleyman...