Ta Âdeme gidersen, akrabayız dostlarım
Bir lokma ekmek yersen, ömür kalmasın yarım...
İdris gelir peşinden, doğruluktur hasleti
Terzidir en başından, peygamber asaleti...
Nuhtur tufan zamanı, kavmi uyaran insan
Sapık dile amanı, su altında kalırsan...
Hûd geldi Âd kavmine, büyüklük tasladılar
İbadetin şevkine, bir türlü varmadılar...
Salih bir peygamberdi, Semud azdığı zaman
Deveyi kesme dedi, mücadele pek yaman...
Tevhidin direğiydi, ataları İbrahim
Putu yerle bir etti, şükürler olsun Rabbim...
Lutun o iğrenç kavmi, sapıklığa meyletti
Melekler yetişti mi, orayı altüst etti...
İbrahimin oğluydu, temiz yüzlü İsmail
O da Allah kuluydu, gönlü olmasın zail...
Bir oğlu da İshakdı, güzel hatun Sareden
Gökyüzüne bir baktı, onu mutlak vareden...
İshakın oğlu Yakub, lakabı da İsrail
Boy ve posuna bakın, ona gönüller mail...
Yusuf tertemiz insan, zindan çok geniş ona
Zinadan da çok korkan, devlet başına kona...
Şuayb, Musa ve Harun, soyları tertemizdi
Sapıtınca firavun, boğulduğu denizdi...
Davut ile Süleyman, baba ve oğuldular
Rüzgâr emrinde yaman, bir tek ken çoğuldular...
Sabrın zirvesi Eyüp, Hakkın gür sesiydi o
Dertlere şükreden o, Allahı zikreden o...
Zülkifli ile Yunus, İlyas ve de Elyesa
İmanda huzurunuz, gönülde kalmaz tasa...
Zekeriyanın sofrası, bereketlerle dolu
Duaların en hası, o da İslamın kolu...
Yahyayı ve İsayı, anmadan geçemeyiz
Dolaş bak tüm dünyayı, imansız göçemeyiz...
Bizim peygamberimiz, bil alemlere rahmet
Bize şefaat deriz, gönüllerde Muhammed...
İsmini sayamadık, daha birçoklarının
Cemalini görelim, Nebiler Sultanının...
Gözümüzden yaş döküp, günahlara yanalım
Şu mübarek günlerde, hep Allahı analım...