"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"

Tabelacı

Sarktığı camdan yerine oturan biri " Abi, yine yanıldın" der. Ağzım kulaklarıma varır. Nasılsa bir kaç dakikalık yolu vardır böylelerinin, önemsemem. Bir tabela gölgesinde frene basmamı isteyecekler. Kitabı defteri dağıldığı yerden toplayıp, kırpışan gözlerle bir bana bir plakaya bakacaklar.

yazı resim

Dönebilsem, yorganı çekiştirip yastığa gömüleceğim. Elim soğuk zemini yoklayacak. Mesane sancısı, tuvalet derken al sana uykusuz bir gece daha. İskemleme oturur sokağa bakarım ben de. Gezinirken odanın tavanına başımı çarpmamış olurum.

Buraya taşınalı beri far yansımaları boy boy tabelayla penceremdedir. Ama güvercinler, gün ışığında gelirler. Avuç dolusu yem veririm onlara. Mezarlıkta ki servilere, çatılara doğru kanat çırparlar.

Harflerin tombul olanlarını buradan okuması zor. Yarısını görebiliyorum ancak. Soldan sağa değil de boydan aşağı olanları. Üsteki pervaz engelliyor çünkü.Başımı uzattığımda manşetleri umduğumdan büyük bulmuşumdur. Alakasız onca yazı, boşa çıkan tahminlerim. Oyuna dönüştü zamanla bu okumalar.

Eğlenceli ama. Arabadayken müşteriler de alıştı . Yol parası almamacasına oynarız. Gözleri hep sayaçtan yanadır.

Sarktığı camdan yerine oturan biri,

"Abi, yine yanıldın" der.
Ağzım kulaklarıma varır. Bir kaç dakikalık yolu vardır böylelerinin, önemsemem.
Nasılsa, bir tabela gölgesinde frene basmamı isteyecekler.
Kitabı defteri toplayıp, kırpışan gözlerle bir bana bir de plakaya bakacaklar. Renk renk ışıkla boğulan mekana yönelişlerini izleyeceğim, sallanan ellerinin uzaklaşmasını.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön