Bundan kırk sene önce, kendimize yeterdik
Çalışır çabalardık, üretip de terlerdik...
Topraklar verimliydi, tarımımız zirve de
Ektiğimiz yerlerde, güzellikler çevre de...
Her karış toprağımız, nimet ile doluydu
Üretilen bu mallar, sanayinin koluydu...
Dağların karlarından, geçilmezdi doğuda
Kış çekip gittiğinde, bahar güler kapıda...
Ovalardır besleyen, bütün bir memleketi
Ekinler boy verdikçe, memleketin serveti...
Harran ve Çukurova, ürünleri ne fazla
Doyururlar ülkeyi, yetiştirirler hazla...
Buğday ambarı Konya, ekmek en güzel nimet
Adananın pamuğu, topla yatak yorgan et...
Muzlarım Anamurdan, üzümlerim İzmirden
Ağzımız tatlanacak, yerim hepsini birden...
Bursada şeftaliyi, saymadan geçemedim
Sökmeyin ağaçları, pahada biçemedim...
Fındık desen en güzel, Karadenizde çıkar
Çikolata yaparlar, kim ki yemekten bıkar...
Karpuzun en tatlısı, güzel Diyarbakırda
Terörde biter bir gün, ülkem kalır huzurda...
Petrole bağımlılık, ülkeyi zora sokar
Tarımı canlandır bak, bunda var büyük çıkar...
Oysa petrol bitecek, peşinden doğal gaz da
Çiftçi şaha kalktı mı, bil ki kalmazsın darda...
Betonlaşma son sürat, kalmadı ekecek yer
Sonra aç kalacaksın, nüfus patlayıp gider...
Yanlış politikalar, tarıma darbe vurur
Bize has ürünlerin, bir çoğu dalda kurur...
Fındığı ektirmezsen, eline ne geçecek
Dünyada bir numara, ne var ki bilmeyecek...
İthal buğdaylar ile çocukları besleriz
Ekmek zamlanıp durur, duvarlara toslarız...
Her malım dışarıdan, nereye kadar sürer
Sana mal satanlarda, bir gün defterin dürer...
Kendi kendimize de, yeteriz yine bir gün
Milletin efendisi, köylü olmasın kırgın...
Tarımdır bir ülkeyi, ayakta tutan kuvvet
Sanayiyle birlikte, ikisine de evet...