geceyi ne zaman uzun yaşasam
bir koyak gibidir seni düşündüğüm o an
ama aşktan böyle konuşmak yaramıyor
bir sözün bir yerinde unutup nerede olduğumu
çevirsem başımı gözlerin sanki
bana bakıyor
aralı dudaklarını öpmek için
kendime çekiyorum
diri ve soluk alan içindeki tutku
dilini içine bırakıyor ağzımın
beni çağırıyor
çiçeklerin sevdiği bir yer
-buraya yanımıza gel oldu olacak
kalkıp yürüyorum sen oradasın da
hayır hayır elinden tutmuşum
birlikte gidiyoruz dans eder gibi
tenime değiyor nefesin
dağlı ve tanıdık olmaktır
ayaklarımıza değen toprağı bilmek
uzandığımızda uyuduğumuz yer
nasıl da
bizi seyrediyor göğümüz yıldızlarımız
içimizdeki ateş
yangın çıkartıyor sürekli
hep
öpüşüyoruz
dudak olmaktan çıkıyor dudaklarımız