mor benekli umut çamaşırları satılıyordu
yâren ayaklı tezgahlarda
onları baykuşa eşlik edenler dikiyordu
zamansız düşlere yol alırken pabuçtan gemiler
uzaklardan sesi geliyordu
sessizliğin
karanlık giydirilmiş saatlerin guguğuydu irkilmesinin sebebi
mor benekler önemsizdi
görünmezdi nasıl olsa dikenlerin etik aşılı gözleri
gecelerden daha geceydi
çirkindi
silkindi
meme ucu fırladı açılan gömleğinden
artık güzeldi
ya şimdi gidermeliydi susuzluğunu şehrin
ya da.....
bir yudum su aldı köprüden uzanıp
karşılığında şehri sattı
ceviz kokulusunun üzerine boşaltırken son damlayı
memesini içeri aldı
artık rahattı
silkindi
çirkindi
sevememişti evlerin patavatsız halini
aslında güneşe ibretti gözleri
yanağında ki çukurda yılların gizemi
dokunulmamış tonlarca kapı kilidiydi
pimi çekilmiş patlayıcı gibi
tutsan bırakılmayacaktı elleri
artık uzaktı
mor benekli umut çamaşırları satılıyordu
zamansız düşlerde düdüğünü çalarken pabuçtan gemiler
hiç böyle ter dökmemiştim
şaşkındım
sayıklıyordum
o güzeldi ama
çirkindi bu şehir
çirkin
bigAli
Ali Aydoğdu