"Okumak, bir insanın kendi kafasıyla düşünmesine engel olur." Arthur Schopenhauer"

Unutkanlık

Unutmasaydık eğer , bir daha , bir daha ve bir daha … asla sevemezdik... İyi ki unutuyoruz.

yazı resim

Seviyor muyuz gerçekten ?

Unutabiliyor muyuz gerçekten ?

Bir insanı her şeyden – kendimizden bile – daha çok seviyorken nasıl unutabiliriz ?

Sevgiyi bir anda unutkanlığa çeviren şey nedir ?
Hastalık mı unutmak ? Kanser gibi beynimize yayılıp bir anda her şeyi boş vermemizi mi sağlıyor ?

Aklımız unutuyor belki ama ya kalbimiz ? Yaşadıklarını , hissettiklerini , hissettirdiklerini , o yerine sığmayan coşkulu gümbürdemelerini unutuyor mu gerçekten ?

Ya bedenimiz ? İlk dokunuşu ve sarılışı unutuyor mu ? İlk öpüşmeyi unutuyor mu gerçekten dudaklarımız ?

Aklımızda , kalbimizde , bedenimizde , ruhumuzda dahası hayatımızda bu kadar iz bırakmış birini nasıl unutabiliyoruz ?

Kimleri unutmadık ki şimdiye kadar ?

Bazen unuttuğumuzu bile unuttuk. Birilerinin de bizi unuttuğu aklımıza gelmedi hiç.

Hem unuttuk , hem unutulduk.

Acaba isteyerek mi unutuyoruz ? Yoksa unutmak yaşam için su gibi , ekmek gibi gerekli bir malzeme mi ?

Ya hiç unutmasaydık hep hatırlasaydık ? İşte acıların en büyüğünü o zaman yaşardık.

Güneş gibi parlak olan sevgi kadar gece gibi sönük olan unutkanlıkta “gerçek” ve “gerekli”.

Unutmasaydık eğer , bir daha , bir daha ve bir daha … asla sevemezdik.

İyi ki unutuyoruz.

KİTAP İZLERİ

Gözyaşı Konağı

Şebnem İşigüzel

Osmanlı Sürgününde Modern Bir Kadının Sesi Şebnem İşigüzel, Gözyaşı Konağı’nda, 19. yüzyıl Osmanlısının boğucu atmosferini, ataerkil bir ailenin baskısıyla Büyükada'ya sürgün edilen genç bir kadının
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön