Veda Duası

yazı resim

Sapsarı dalgalarının kıyısından oradaki harap bir kilisenin
Taşlara kazınmış ihanetin çırpınan sıcak nefesinin. Uzanan elleri okşar yanaklarımızdan süzülen yorgun açlığı
Öyle ki kımıltısız açılan avuçlar sarar dört yanı
Onu izleyip dar sokakların çocukları, dilenirler peşi sıra kendi düşkünlüklerinin

Bütün bir yol boyunca acınası insan lekeleri
Arayıp kaybedilen kahramanlıkları
Çaresizce ağıtlar yakarlar, anarlarken seni
El sallayıp camlardan içeri, bulutlara öykünür dar sokakların yitik sesleri

Bir de görseler kaybedilmiş şehirleri
Aşka düşülen paragraflarda düşkünleşen tutkuları
O küçük dünyalarında kaçtıkları destanların azametini
Taşlar oynardı yerinden o harap kilisenin sağrısında
Ellerce vedalar okunan yerde haykırırdı duaların soluğu,
Tıpkı şarap gibi mest eyleyip hayalcileri
Kahkahalara boğardı en çıplak yerinden tutkunun serüvenci çocukları
İşte o gün açılan eller
İnan kapanacaktı bir bir.
Yumrukların dalgalandığı şafakta
İmamın ezanı karışacaktı çanlara
ve sen
Ve ben.

Karışıp en yumuşak kalabalıklara.
türkülerin en güzelini söyleyecektik kim bilir
Şimdi bu bir veda duası değil de nedir?
Başlangıçların kahreden yalnızlığında

Yumrukların denizinde dalgalanan aşka
Selam söyle benden yana
Geldiğinde o gün
Vuslat AKTEPE

Başa Dön