Ne İstanbul şiirleri yazıldı
martılara ve suya
Ne İstanbul şiirleri
vapurların bembeyaz köpüğüne, aşka ve kavgaya
Bu ya
ne vapur var benim İstanbulumda
ne köpük, ne kavga
Gün doğmamışken daha, belki sabahın altısında
Soğuk bir minibüs durağının parka yaslanmış demir korkuluklarında
elde plastik çatalı
yalnız
iki buçuk liralık kıymalı böreğini yiyen adamın
yediğinin yavanlığına
tenine vuran soğuğa
yahut geçip gidenlerin acelesine değil de
ben bu sabah yapayalnız
tatsız
serin
üşüten
sensiz de bir börek yedim ki
diyebilmenin hasretine sulanmış iki gözü var yalnızca
hani şehrimde
hani böreğimin tatsız tuzsuz da hamurunun, iki damla, üzerinde
Vuslat AKTEPE
ALBATROS